GÜLE GÜLE İSA KARTAL

Kıymetli okurlarım,
Bugün sizlere 2001 yılında sivil savunma uzmanı olarak atandığım il milli eğitim müdürlüğünde, o günlerden bugüne kadar memurum olarak görev yapan ve şimdi emekli olması nedeniyle veda edecek olan -vefa adına- İsa Kartal Bey'den bahsedeceğim. 
Mesai arkadaşlığı önemlidir. Çünkü günün 3/1 'i onunla beraber geçer. Kah kırar kah kırılır ama sonunda oturup kahve içilir. Onun için iyi bir mesai ve oda arkadaşına denk gelmek şanstır. İsa Kartal Bey Mecitözü ilçesinden olup, İstanbul'da memuriyete başlamış ve son 30 yılını Çorum il milli eğitim müdürlüğünde tamamlamış olup, yaş haddinden emekliliğe adım atacaktır. 2001 yılında kuruma atandığımda ''Mahir Bey, bir memurun var çok iyi, çok efendi, ne iş verirsen hayır demez. Başı yumuşaktır…''  Dediler. Bu duruma sevindim.  Gerçekten öyle çıktı. 22 yıllık beraberliğimde birbirimizi hiç kırmadık. Geriye acı tatlı hatıralar bıraktık. Emekliliğe adım attığı şu günlerde sarılıp, helalleştik.  İnsanın çalışma arkadaşlarıyla helalleşmesi bir nimettir. Çoğu zaman bu nasip olmadan çekip gidenler olur.
İsa bey sadece kendi biriminde değil diğer birimlerden de bir iş buyurulmuşsa -bana ne demez- hemen koşar. Diğer taraftan araştırmacı ve iyi bir okuyucudur. Masasının üzerinde daima bir kitap bulunur. Bir öğretmen kızı, bir de öğretim görevlisi oğlu vardır. Bu yönüyle de takdire şayandır. 
Valilikte görev yaparken ilk geldiğimde bir ara aynı odada oturdum. ''İsa Bey, ben odada pek durmuyorum, bu memleketin adamıyım. Dolayısıyla köyden, ilçeden, ilden gelen gidenim olur. Onları çaysız gönderme. Bak çay fişleri burada'' dedim. Osmancığa gidince kahvanede oturuyoruz. Köylüler ''Mahir Hoca'nın yanına gittik, bulamadık. Ama odasında ki çalışan adam bizimle ilgilendi. Çaysız göndermedi. Çok iyi biriymiş'' diye konuşunca, gurur duydum. Espri olarak ''tabi çaysız göndermez. Ben çay fişleri burada, sakın cebinden verme diye tembih ettim'' dedim. Yoksa İsa Bey, kim gelirse gelsin ilgilenir, ikramda asla cimrilik yapmaz.  Bu bağlamda okullardan gelen personeller de hep övgü ile yad ettiler.
Sivil savunmacıların kaderidir. Ne zaman oda ihtiyacı olsa, direk bu birim akla gelir.(!)  Bu nedenle odaları çok değişir. Herkesin gözüne batar. (2002 yılında valilikte iken - yine oda gündeme gelmişti- zamanın il müdürüne İsa Bey'i evine gönderelim, oradan çalışsın, size de oda derdi olmasın diye sitem etmiştim) İsa Bey'de Hukuk biriminde oturuyordu. Bir yetkili ''senin memur oradan alınsın. Orası gizli yer.'' Türü konuşunca kızdım ''İsa Bey'le oynamaya kalkmayın. Gizli ise sivil savunma da gizli. İsa Bey masum insan iyi gelmez. Yoksa sonra sen de oturmaya oda bulamazsın'' dedim. İlgili amir 15 gün sonra tevafuken görevden alındı. Kendisine oda verilmedi. Vesselam anılar… Anılar…
Özetle, değerli bir abimiz olarak hatırlayacağız. Geçenlerde veda yemeği verildi. İyi bir intiba bırakmış olacak ki, çok güzel katılım oldu. İsa Bey'e sevdikleriyle beraber sağlık sıhhat ve afiyetler içerisinde emeklilikler diliyorum.

2001 yılında geldim Çorum'a
Dediler senin memurun İsa Bey
Ne iş verirsen ver, itiraz etmez asla
Yolun açık olsun, İsa ağabey!

Yirmi iki yıl çalıştık beraber
Bazen kırdık, bazen kırıldık
Ama sonunda barıştık, beraber
Yolun açık olsun, İsa ağabey!

İlçeden, ilden gelen her kimse
Hepsi övdü, artık ne ikram ettiyse
Kimse kusura bakmadı, işi görülmese
Yolun açık olsun, İsa ağabey!

Gerçekten saf, temiz ve doğal
Kim alo derse, koşar adım var
Anıları yazsam, bir kitap dolar
Yolun açık olsun, İsa ağabey!

Her yolun vardır, bir sonu
İsa Bey'dir toplantıda konu
Sevmek sevilmek bu kadar olu
Yolun açık olsun, İsa ağabey!

Gönül ister ki, kalsın aramızda
Lakin duvara tosladı, 65 yaşta
Sağlık sıhhat ve afiyetler diliyorum
İlkbahar, yaz, sonbahar, kışta
Yolun açık olsun, İsa ağabey!