Konut ve taşıt kredisi bakiyeleri, 2024 yılını çift haneli reel düşüşlerle tamamlarken, bankacılık sektörü 2025 yılı için iyimser bir tablo çiziyor. Şu an en düşük yüzde 2,79 seviyesinde olan konut kredi faizlerinin, Merkez Bankası'nın ocak ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası yüzde 2,5'in altına düşebileceği tahmin ediliyor.
TAŞIT VE KONUT KREDİ KULLANIMI DÜŞTÜ
Ev ve araba almak isteyen insanlar, sıkı para politikası, yüksek faiz oranları ve kredi limitleri sebebiyle kredi kullanmaktan kaçındı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, son bir yılda konut kredileri nominal olarak yüzde 17,3 artış gösterirken, taşıt kredileri yüzde 21,85 oranında azaldı. Enflasyondan arındırıldığında, konut kredilerindeki reel düşüş yüzde 18,8, taşıt kredilerindeki düşüş ise yüzde 45,9 oldu. Konut satışları yılın son iki ayında hareketlenmesine rağmen, bu durum kredi kullanımına henüz yansımadı.
YÜKSEK FAİZ ORANLARI KREDİ KULLANIM TALEPLERİNİ ETKİLEDİ
BDDK'nın haftalık verilerine göre, 2025 yılının ilk haftasında konut kredi bakiyesi 513 milyar 527,4 milyon TL olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı haftasında bu rakam 437 milyar 883,3 milyon TL idi. Ancak reel olarak konut kredi bakiyesindeki düşüş yüzde 18,77'ye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl kredili konut satışları 2023'e kıyasla yüzde 21,3 oranında geriledi. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı ise yüzde 14,5 seviyesine düştü. Bu oran, 2020 yılında yüzde 38,2 olarak kaydedilmişti.
GÖZLER 23 OCAK TOPLANTISINDA
Konut kredilerindeki yavaşlamanın temel nedeni, yüksek faiz oranları. Şu an en düşük faiz oranı aylık yüzde 2,79 ile yeşil ev kredisi olarak uygulanıyor. Enerji verimliliği yüksek konutlar için faiz oranları daha düşük tutuluyor. Genel konut kredisi faiz oranları ise yüzde 4,5'e kadar çıkıyor. Bankacılık sektörü kaynakları, Merkez Bankası'nın 23 Ocak'taki toplantısında beklenilen faiz indiriminin gerçekleşmesi durumunda konut kredi faiz oranlarının yüzde 2,5 seviyesinin altına inebileceğini ifade ediyor. Ancak bu düşüşün tek başına kredi kullanımını artırmak için yeterli olmayacağı belirtiliyor.