Gazetemiz yazarlarından Eğitimci-Yazar Ethem Erkoç’un 35’inci kitabı “Dört Halifenin Son Günleri” Gülnar Yayınları’ndan çıktı.
Gazetemizi ziyaret ederek yeni kitabı hakkında bilgi veren Ethem Erkoç, Hz. Peygamber’den sonra örnek alınabilecek sahabe hayatının en önemli isimlerinin başında ilk dört halifenin geldiğini belirterek, “Onun için onların hayatlarını, yaşantılarını çok yakından tanımak gerekir. İşte bu nedenle dört halife nedenini, günümüze yansıyan acı tatlı hatıralarıyla tarihlerini öğrenmekte yarar vardır” dedi.
‘SARAYLARDA LÜKS YAŞAMAYI REDDETTİLER’
İlk dört halifenin sahabenin en erdemli insanları olduğunu aktaran Erkoç, şunları söyledi: “Hz. Peygamber’in risaletinin ilk döneminde İslam’a girmiş, ömürlerinin sonuna kadar ona bağlı kalmışlardır. Bu uğur da can verseler de asla davalarından vazgeçmemişlerdir. Onlar Hz. Muhammed’in halefleri yani halifeleridir. Onun gibi yaşamaya özen göstermişlerdir. Devlet başkanı da olsalar o eski evlerindeki mütevazı yaşantılarını sürdürmüşlerdir. Devrindeki krallar, kisralar imparatorlar gibi saraylarda lüks yaşamayı reddetmişlerdir. Diğer devlet memurlarının gelirlerinden düşük maaşları vardı. Her imkan ellerinde olduğu halde kendileri böyle tercih etmişlerdi. Tarihin o döneminde öyle sağlam temellerle devlet kurmuşlar ki günümüzde bile hala onlar esas alınarak yola devam edilmektedir. Batının köhne uygarlığına karşı dimdik varlıklarını sürdürebilmektedirler.
Günümüze kadar bu konuda pek çok eser yazıldığı herkesin malumudur. Bu dört halifenin İslam uğruna çektiği çileler tüm detaylarıyla anlatılmıştır ancak hayatlarının sonunun nasıl noktalandığını yani hayatlarının son günlerini konu alan bir çalışma yapıldığını göremedik.
‘SADE BİR VATANDAŞ GİBİ YAŞADILAR’
Tarih bize gösteriyor ki; onlar sade bir vatandaş gibi yaşamışlar ve ölümü de öyle karşılamışlardır. Cenaze namazları kılınarak defnedilmişlerdir. Hepsi o kadar. Yani günümüzdeki devlet başkanlarına yapılan görkemli törenler onlar için asla yapılmamıştır. İşte bu çalışmamızda buna kısa da olsa ışık tutmaya çalıştık.”