Almanya Başbakanı Olaf Scholz, resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u Dolmabahçe'de yer alan Çalışma Ofisi'nde kabul etti. İki lider, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
"TİCARET 50 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"
Almanya ile ticaretin 50 milyar dolara ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi ürünlerinde geçmişte yaşanan sıkıntıların artık geride bırakıldığını söyledi.
Gazze'de yaşanan insanlık dramının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Acilen kalıcı ateşkesin sağlanması ve İsrail üzerindeki gerekli baskının oluşması için elimizden geleni yapmamız şart." dedi.
Basın toplantısında "İsrail'in kendini savunma hakkı var" ifadelerini kullanan Scholz'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gecikmedi.
"F-35'LERLE İYİ VURDUNUZ MU DİYELİM"
Erdoğan, Scholz'a "50 bin insanın öldürülmesi 100 bine aşkın insanın yaralı halde olması herhalde F-35'lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız dedirtmez" yanıtını verdi.
"BÜYÜK MEMNUNİYET YAŞIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu sene malumunuz ülkelerimiz arasındaki dostluk antlaşmasının 100'üncü yıl dönümünü kutluyoruz. Değerli dostum Cumhurbaşkanı Steinmeier de bu sene nisan ayında Türkiye'yi ziyaret etmişti. Bugün de Sayın Şansölye'yi ve kıymetli heyetini ülkemizde ağırlamanın memnuniyetini yaşıyoruz.
"İKİLİ TİCARET HEDEFİMİZ 60 MİLYAR DOLAR"
NATO müttefikimiz Almanya ile iki büyük devlet arasında olabilecek her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. Son dönemde ülkelerimiz arasında gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler bu durumun açık tezahürüdür. Bu ilişkilerin lokomotifi beşeri bağlarımız ve ortak menfaatlerimizdir. Almanya'da nüfusu 3,5 milyonu geçen Türk toplumu yaşıyor. Her yıl ülkemizi 6 milyonun aşkın Alman turist ziyaret ediyor. Tabii biz bu sayının daha da artmasını temenni ediyoruz. Bugünkü görüşmelerimizi bu zengin gündem üzerine inşa ettik. Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri tüm boyutlarıyla kapsamlı şekilde ele aldık. İkili ticaretimiz 50 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz ise 60 milyar dolara ulaşmak. Bu hedefi gerçekleştirmek için gayretlerimizi artırmış bulunuyoruz.
"SAVUNMA SANAYİİNDE İŞBİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEYİ ARZU EDİYORUZ"
Şansölye Scholz'la üzerinde durduğumuz önemli konu başlıklarından biri de savunma sanayii alanındaki işbirliğimizdi. Savunma sanayii ürünlerinin tedariki bağlamında geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları artık geride bırakarak işbirliğimizi geliştirmeyi arzu ediyoruz. Bu konuda değerli dostum Scholz'un gayretlerini takdirle karşıladığımızı bugün bir kez daha ifade etmek istiyorum.
"AŞIRI SAĞCI AKIMLAR AVRUPA'DA YÜKSELİYOR"
Görüşmelerimizin gündeminde Almanya'daki Türk toplumu da tabiatıyla yer aldı. İslam düşmanı ve yabancı karşıtı aşırı sağcı akımlar Avrupa'da yükseliyor. Birçok ülkede iktidar ortağı olacak güce ulaşan akımlar bilhassa yurt dışında yaşayan kardeşlerimizi de tedirgin ediyor. Alman hükümetinin izlediği birleştirici tutum üzerinde özellikle durduk. Almanya'nın kamu güvenliği bakımından da ciddi tehdit teşkil eden PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadelenin önemini ve birlikte terörle mücadele kararlılığına ulaştık. Bu alanda somut adımlar atılmasına dair beklentimizi Sayın Şansölye ile bir kez daha paylaştım.
"TÜRKİYE OLARAK DURUŞUMUZU DEVAM ETTİRECEĞİZ"
Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alışverişinde bulunduk. Almanya'nın Avrupa Birliği içindeki anahtar rolünden hareketle birlikle ilişkilerimize dair görüş ve beklentilerimizi değerli dostuma aktardım. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğu başta olmak üzere Avrupa Birliği'nin atacağı adımların hepimizin menfaatine olduğunu vurguladım.
İsrail'in Gazze ile işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı soykırım ve Lübnan'daki saldırıları ele aldığımız bir diğer önemli başlıktı. Bölgede yaşanan insanlık dramı maalesef devam ediyor. Daha önce de defalarca ifade ettiğim üzere acilen kalıcı ateşkesin sağlanması insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerindeki gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizde elinden geleni yapmamız şart.
Filistin ve Lübnan'daki katliamlar devam ettikçe bölgemizin ve ötesinin huzur bulması mümkün değildir. 50 bini aşkın şu anda insan bölgede öldürülmüş vaziyette. Vicdan ve basiret sahibi tüm siyasi aktörlerin artık inisiyatif almasını İsrail'in saldırgan politikalarına dur demesini bekliyoruz. Türkiye olarak ilk günden beri ortaya koyduğumuz vicdanlı duruşu bundan sonra da devam ettireceğiz.
"LAHEY'E MÜRACAAT EDEN ÜLKELERDEN BİRİSİ DE BİZİZ"
50 bin insanın öldürüldüğü bir katliam söz konusu ve bu katliamda da ne yazık ki çocuk, kadın, yaşlı demeden bu insanlar öldürülmüştür. Bütün bu insanların öldürülmesi konusunda başta Güney Afrika olmak üzere Lahey Adalet Divanı'na onların müracaatıyla başlayan süreci biz de dahil olmak üzere birçok dünya ülkesi Lahey Adalet Divanı'na bu müracaatı onlarda tazelemiştir, zenginleştirmiştir.
Bu ülkelerden bir tanesi de biziz. Çünkü 50 bin insanın öldürülmesi 100 bine aşkın insanın yaralı halde olması herhalde F-35'lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız dedirtmez. Bunlara siz nereye gidiyorsunuz dedirtir. O zaman bu adalet divanı niye kurulmuştur? Bu adalet divanına müracaat etmek niyedir? Bundan dolayıdır.
Ve yapılan budur ve ben inanıyorum ki dün İsrail Dışişleri Bakanı'nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı da bir takip ederseniz onu şöyle bir öğrenirseniz herhalde niçin Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na İsrail Dışişleri Bakanı bu şekilde saldırdı veya saldırıyor. Bunun hesabını sorusunu siz de sorarsınız. Ben de sizlerden bunu bekliyorum.
"BATI ZİL TAKIP OYNUYOR"
İsrail'in Netanyahu'nun kafa yapısında çok açık net bu savaşı sadece belli basit bir dairede tutmak değil yayma anlayışı var. Zira İsrail'in elindeki imkanlar diğer ülkelerle mukayese edilemeyecek derecede fazla. Şu anda F-35'leri de kullanma noktasına geldi.
Öbür tarafta roket füze bütün bu imkanlar şu anda İsrail'in elinde var ve bunlarla birlikte ne yapıyor? Bir yayılma periyoduna giriyor ve bu yayılma periyodunda da işte önce Gazze'de başlayan bu savaş sonunda nereye yayıldı? Lübnan'a kadar yayıldı ve Lübnan'da da bu ne yazık ki katliamlarını acımasız bir şekilde İsrail devam ettiriyor.
Netanyahu devam ettiriyor. Bu birçok liderlerin şehit olması bunlar için adeta bir zevk meselesi. Batı zil takıp oynuyor. Başta Amerika'nın yaklaşım tarzı bu süreç içerisinde hiç de farklı değil ve bunu aynı şekilde devam ettiriyorlar. Zaten İsrail için silah mühimmat araç-gereç bunları temin etmek zor bir iş değil. Bunlar da kendilerine yoğun bir şekilde geliyor ve bu imkanlarla da İsrail bu bölgede katliamını sürdürüyor.
Tabii bütün bunlar karşısında özellikle gıda mühimmat bütün bunlarla ilgili olarak biz Türkiye ne yaparız? Bunlara bakıyoruz ve elimizden geldiği kadarıyla da bölgeye bu imkanlarımızı başta Kızılay'ımız olmak suretiyle onlarla aktarıyoruz. Aktarmaya da devam edeceğiz."
Scholz'un açıklamalarından satır başlıkları:
"Yakın bir bilgi alışverişinde bulunmamız çok önemli. Ukrayna'ya Rusya'nın saldırısını hepimiz uluslararası hukukun ihlali olarak gördük. Rusya'nın saldırısı bütün Avrupa'yı tehlikeye atıyor. Biz İsrail konusunda farklı fikirlere sahibiz. 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısı büyük bir suçtu tabi ki herkesin kendini savunma hakkı var. İkili bir devletli çözüm olmalı.
Türk-Alman ilişkilerini de aldık. Göç ve mülteciler konusunda Türkiye önemli çabalar harcıyor. Ekonomik ilişkilerimiz çok iyi gelişiyor. Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkilerin olumlu yönde geliştiğini görmekten çok mutluyum. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin de gelişmesini arzu ediyoruz.
SHENGEN VİZESİ AÇIKLAMASI
Türkiye'deki konsolosluklar dünya çapında en çok vize veren konsolosluklar. bu konuda çalışmaları hızlandırmak istiyoruz. çünkü çok sayıda başvuru var dijitalleştirerek daha hızlı yapmaya çalışıyoruz. haklı şikayetler elbette bunlar. İş adamları TIR şoförleri ve öğrenciler için çok önemli. Dışişlerimizden bunun öncelikli bir husus olduğunu biliyorum."