MURAT KARASU
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), açıkladığı Mart ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Zafer Partisi Çorum İl Başkanı Bedii Onan; “Mart 2023 enflasyon rakamları da günü geldi açıklandı. Enflasyon ne çıktı? Esasında ne çıktığı önemli değil de; maaş zamlarına dayanak olması sebebiyle önem arz ediyor. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları çarşı ve pazarda var olan rakamlar ile bir türlü bir ahenk yakalayamıyor” dedi.
“ORTA DİREK FAKİR VE FUKARA OLMUŞTUR”
“Ortada bir enflasyon ve geçinemeyen geçmişte orta direk olarak tanımlanan bir vatandaş kesimi var. Kimdir orta direk? Tanımı kaybolmuş bir vatandaş topluluğudur. Orta direk fakir ve fukara olmuştur.” diyen Onan, “Bu kesim yoksulluk sınırı olarak belirtilen gelire mecbur ve mahkûm olmuştur. Bu kesimin içinde yer alan düşük gelirli çalışanların milli gelirden aldıkları pay ciddi oranlarda gerilemiştir. Bu kesim artık ortadan kaybolmak üzeredir. Bir yıldır seçim ekonomisi ile yönetilen ülkemizde artık her türlü ihtiyaç malzemesinin fiyatı günlük olarak değişmektedir. Belli dönemlerde çalışanların ve emeklilerin maaşlarına yapılan zamlar bir sonraki ay erimekte ve satın alma gücünü kaybetmektedir. Sosyal medyalarda ve tv'lerde sık olarak örnek verilen 200 liralık banknotun tedavüle sürüldüğü tarihte üç adet çeyrek altın alındığı örneklenirken, aynı üç adet çeyrek altını almak için günümüzdeki cari fiyatla aşağı yukarı 28 adet 200 liralık banknota ihtiyaç duyulduğu ifade edilmektedir. Yine verilen örneklerde en büyük banknot ile günümüzde bir kg et alınamadığı anlatıldığı gibi, hakikaten alınamadığı da bizzat yaşanıyor. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana sözü gerçekten genele yayıldı. Yine sosyal medya paylaşımlarında soğan 30 lira yazan etiketlerinden geçilmiyor. Soğan fiyatları 30 liralık rakamlara ulaşıp, bir kısım vatandaşın tenceresine uzak dururken, birileri de servet sahibi oldu” açıklamalarında bulundu.
“KISMİ KİRA DESTEĞİ SAĞLANMALIDIR”
Bedii Onan, “Sahi ne oldu da, bir vakit kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olan ülkemizde et, süt, peynir, yumurta, soğan ve diğer temel tüketim ürünlerinin fiyatları sürekli yükseliyor. Orta direk olarak tanımlanan açlık sınırının altında gelire sahip, asgari ücretliler ve emekliler yukarıda saydığımız temel tüketim ürünlerini ne vakit sofralarına koyabilecek? Başta emekliler ile asgari ücretliler açlık sınırı altındaki maaşlar ile yaşamalarını nereye kadar sürdürebilecekler? Kiralarda artışı anormal yükselişler sonucunda yasal düzenleme yapıldı. % 25 lik bir yasal sınır konuldu ama fiili olarak uygulanması mümkün olmuyor. Bu oranı yeterli bulmayan kimi ev sahiplerinin, kiracılar üzerindeki fahiş zam talepleri ve tahliye baskıları devam ediyor. Kira artışları kısa vadede çözüm bulacak gibi görünmüyor. Düşük ve dar gelirli vatandaşlar ev kiralarını ödemekte ciddi zorluklar yaşamaktadır. Kirasını ödemekte güçlük çeken vatandaşlara aile bakanlığı tarafından kısmi kira desteği sağlanmalıdır.
Yapılan EYT düzenlemesi ile ülkemizde emekli aylığı almaya hak kazanan vatandaşlarımızın sayısı muhtemelen on beş milyon sayısının üzerine çıkacaktır. Çıkarılan kanunla en düşük taban emekli maaşı 7.500 liraya yükseltilmiştir. Lakin düzenleme ile en düşük emekli maaşı alan kesime maaş artışı sağlanmış, diğer emekliler kapsam dışında bırakılmıştır.
Memur emeklileri en düşük maaş olarak kabul edilen rakamın biraz üzerinde ortalama 9.500 lira emekli maaşı almaktadırlar. Yukarıda bahsettiğimiz her türlü fiyat artışı ve hayat pahalılığından memur emeklileri de çok olumsuz etkilenmektedirler. En düşük emekli maaşına yapılan iki bin liralık artışın tüm emeklilere de seyyanen aynı miktarda verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sosyal adaletin sağlaması önemli bir husustur. İlk ödenmeye başladığından beri ciddi bir artış görülmeyen ve her dini bayram öncesi ödenen emekli ikramiyelerinin iki bin liraya yükseltilmesi emekliler tarafından az bulunmuştur. Emekli ikramiyelerinin satın alma gücü açısından daha üst rakamlarda ödenmesi gerektiği emeklilerin genel beklentisidir. Seçim ekonomisinin yoğun olarak uygulandığı bir ortamda toplumun en zor şartlarda yaşayan kesimlerinin mutlak rahatlatılması zaruri bir durumdur. Vatandaşımızın beklentisidir” dedi.