Eğitim İş Çorum Şubesi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2024 yılı performansını değerlendirerek, Tekin’e karne verdi.
Eğitim İş Çorum Şubesi Başkanı Tuba Üreyen, 2024-2025 eğitim öğretim yılının birinci dönemini değerlendirdi.
Üreyen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eğitim emekçilerinden 'yetersiz' notunu aldığını ifade etti.
Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Eğitim İş Çorum Şubesi üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Tuba Üreyen, yaklaşık bir buçuk milyon öğrencinin örgün eğitim dışında kaldığını vurgulayarak, eğitimde yaşanan sorunların her geçen yıl katlanarak arttığına dikkat çekti.
Üreyen, eğitimin güncel siyasetin ve hamasetin aracı; iktidarın kendi ideolojisini dayatmanın, istediği biat ve itaat eden toplumu inşa etmenin aygıtı haline getirildiğini belirterek, bunun sonucu olarak önceki dönemlerden devreden sorunlara bu eğitim döneminde yenilerinin eklendiğini bildirdi.
Yaklaşık bir buçuk milyon öğrencinin örgün eğitim dışında kaldığını hatırlatan Üreyen, öğrencilerin okul ve derslik ihtiyacının karşılanmadığını belirterek şunları söyledi: “Bir öğün okul yemeği sözü tutulmamıştır! Eğitim daha da piyasalaşmış ve ticarileşmiştir, MESEMLER çocuklarımızı hayattan koparmakta ve çocuk emeği sömürüsüne zemin hazırlamaktadır, eğitimde dinselleştirme ve laik eğitim karşıtlığı artmıştır, eğitime yine yeterli bütçe ayrılmamıştır, okulların temizliği yapılamamış, güvenliği sağlanamamıştır, deprem bölgesinde eğitim sorunları katlanarak devam etmiştir, eğitim emekçilerinin sorunları katlanarak artmıştır!”
“GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Eğitim-İş olarak, okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasını, yardımcı personel istihdamını, insani çalışma koşullarının sağlanmasını ve öğretmenlere yönelik angaryaların kaldırılmasını talep ettiklerini dile getiren Üreyen, “300 dakika kesintisiz çalışmanın yarattığı sorunlara dikkat çekmek için topladığımız imzaları bugün Bakanlığa teslim ediyoruz. 2023/24 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşananlar MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmeye niyetinin olmadığını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Ancak bizler Eğitim-İş olarak, durum ne kadar karanlık görünse de; Eğitimdeki gericileştirmeye, piyasalaştırmaya karşı; eğitim emekçisinin haklarına ve itibarına kastedenlere karşı; Cumhuriyet’i ve devrimlerini hedef alanlara karşı verdiğimiz aydınlanma mücadelesinden bir adım geri atmayacağız! Her gün biraz daha büyüyen bir aile olan Eğitim-İş olarak Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesillere kıyılmasına da, onun sınıfta arkasında duracak kadar önem atfettiği eğitimcilere bu ülkenin zindan edilmesine de izin vermeyeceğiz! Laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için canla başla mücadele etmeye devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
“EĞİTİME YİNE YETERLİ BÜTÇE AYRILMAMIŞTIR!”
Türkiye’nin öğrenci başına en düşük harcama yapan OECD ülkelerinden biri olduğunu aktaran Üreyen, ilköğretimden yükseköğretime kadar öğrenci başına yapılan yıllık harcamanın 5.425 dolar ile 14.209 dolar olan OECD ortalamasının çok altında olduğunu vurguladı.
“OKULLARIN TEMİZLİĞİ YAPILAMAMIŞ, GÜVENLİĞİ SAĞLANAMAMIŞTIR”
Milyonlarca öğrencinin eğitim gördüğü okulların temizliğinin yapılamadığını, okul tuvaletlerinde tuvalet kağıdı ve sabun dahi bulunamadığına dikkati çeken Üreyen, şöyle devam etti: “Bakanlık, bu durumu geçici ve güvencesiz istihdam biçimleriyle, İŞKUR’dan kısa süreli çalıştırma gibi yöntemlerle çözmeye çalışmaktadır. 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, kamu kurumlarında kalıcı istihdam yerine geçici ve düşük ücretli sömürünün önünü açmıştır. Bu yönetmeliğe göre haftanın 3 günü 8 bin 447 TL’ye çalıştırılacak kişilerle okulların ne güvenliği ne temizliği sağlanabilir, üstelik bu asla kabul edilemeyecek bir emek sömürüsüdür.”
YUSUF TEKİN’İN DEĞERLENDİRME RAPORU!
Üreyen, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in durumu üzerinden eğitim sistemimizdeki temel sorunlara da ışık tutmak istediklerini dile getirerek, Tekin’in karnesini açıkladı.
“Eğitim sistemimizin başındaki kişinin bu sorunlarla nasıl ilişkilendiğini anlamak, karşı karşıya olduğumuz tabloyu daha iyi kavramamızı sağlayacaktır.” diyen Eğitim İş’e göre Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karnesi şöyle:
“Sosyal ve Duygusal Gelişim ve Değerler
Yusuf Tekin, *Tarikat ve cemaatlerle ileri düzeyde işbirliği yapar. *Tarikatlara, cemaatlere ve liderine itaatkar özellikler sergiler. *Sorumlu olduğu kişilerle sağlıklı iletişim kuramamaktadır. *Eğitimde laiklik ve bilimi değil, hurafeleri öncelemektedir. *Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarıyla ilgili sorulara doğru cevap verememektedir. *Başkalarının duygularını anlama konusunda yeterli gelişim gösterememiştir. *Öğretmenlerin kendine verdiği çiçeği kabul edecek kadar kibar değil. *Kendi istek ve taleplerini, toplumun istek ve duygularının üstünde tutmaktadır. *Tarikat ve cemaatlerin etkinliklerine gönüllü olarak sürekli katılım sağlayabiliyor. *Cumhuriyet değerleri ile uyumlu davranışlar gösteremiyor. *Anayasa, hukuk, kanun bilgisine sahip değildir, anlatıldığında uygulamıyor, kurallara uymuyor. *Sorumluluğundaki öğrencilerin nerede olduklarıyla yeterince ilgilenmemektedir.
Üreyen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için hazırladıkları karneyi göstererek, Bakan’ın notunun başarısız olduğunu ifade etti.
Eğitim İş üyeleri Bakan’ın karnesini İl Milli Eğitim Müdürlüğü camına astı.