Gazetemiz spor yazarlarından Ali Atan, Çorum FK-Pendikspor maçını değerlendirdi.
Çorum FK'nın küme düşme potasından play off potasına geçişini kaleme alan Atan, şunları söyledi;
"Ahlatcı Çorum FK, bu haftayı Play-Off potasında kapattı. Bazı maçlardaki şanssızlıklar olmasa haftalar öncesinde burada olurduk belkide. Futbolun dünü yok, bugün ve yarını var. Önceki haftalara göre daha hırslı bir futbol izledik. Sonuçta doğru futbolcu tercihleri takımı 7. sıraya götüren yolu açtı. Demek ki, Mehdisiz de kazanılabiliyormuş. 3 haftalık galibiyet serisi güzel oldu. Başkanın kampı işe yaradı. Başkanın prim dağıtması da işe yaradı. Şuan için herşey yolunda gidiyor. Gitsin de zaten. İnsan şehrinin takımını 17. sırada görünce bir tuhaf oluyor. Buralar güzel, buralar iyi, buralar yakışan. (Puan cetvelinde 7. sıradan bahsediyorum Kandıralı) Yazının başında da belirttiğim gibi doğrular olunca 3 puan geliyor. Maçın ikinci yarısına neden o kadar yaslanarak başladık bilmiyorum. Ancak iyi savunmak da futbolun bir parçası. 3'lü savunun, 4'lü savunun fark etmez. Önemli olan skoru korumak adına iyi savunmak. Savunurken de, rakip kalede doğru hamlelerle gol arayabilmek. Bir de gol bulursanız maç zaten sizin oluyor. Kazanmanın iyisi ya da kötüsü olur mu? Bence iyi oyun ve peşinden 3 puan. Sonrasında kötü de olsan kazanmak. Geçen sezon ligin 12. haftasına 14 puanla 10. sırada girmiş bu takım. An itibariyle ise 12. haftaya 19 puanla 7. sırada gidiyor. Arada 5 puanlık fark var. Şimdi önemli olan burada kalabilmek. Aşağılara inmeden yukarıya göz kırpmak. Bu takım bunu başarır mı?
Her konuda doğrular yapılırsa başarıyor işte. Şimdi soru şu, " Bir futbolcuyu kazanmak için mi uğraşalım, yoksa maç kaybetmeden kazanmak için mi?" Bana göre her ikisini de kazanalım. Lakin öncelik takım olmalı. Saha dışındaki engel ne mi? Ödemeler, para, mali durum. Taraftar bu işlere bakmaz mı? O zaman bu sezon her maç sonu bol bol sevinin. Belki bu sezon öyle ya da böyle biter. Futbol bu belli olmaz, bir bakmışsınız üst ligdeyiz. Herkes bunu istiyor değil mi aslında? Peki, iyi, tamam güzel... Parayı kim bulacak? Bir kişi mi? Sevinirken hepiniz, üzülürken 1 kişi mi? Sizce bu adil bir sistem mi? Bazı insanların etrafı kalabalıktır. Ama kuru kalabalık. Gelin herkes omzunun gücü kadar destek olsun başkana. Yapamazsa o zaman birlikte verip veriştirelim. Öbür türlü oyunda adalet beklemesin kimse.
BARIŞ'A DA BİR SORSALAR
Hakimiyet Gazetesi'nin sayfa editörlerinden Barış Sol.
Kendisi çocukluk ve takım arkadaşım.
Barış'ın en büyük özelliği her şeyi bilmesi.
Amasya'nın plakasından tutun da İskoçya'nın uluslararası telefon koduna kadar herşeyi biliyor.
Hatta öyle ki, son 36 sezondur bilmediği skor yok.
Gazetedeki diğer mesai arkadaşları tuhaf tuhaf skorlar söylerken, Barış bu hafta da soğukkanlı şekilde, "Rahat olun, 1-0 maç bizim" dedi.
Öyle de oldu...
Bravo Barış, alkışlar sana güzel kardeşim.
Peki gelelim Yüksel hocama. (Yüksel Basar)
O da bir ara bana dönüp, "Bağırma Ali abi" diye seslendi.
Belli ki, maçı bırakmış beni izliyor.
Arkadaş hakem ya, şimdi ben istediğim kadar bağırmadım deyim.
Hakemlerin en büyük özellikleri, " Öyle görmeleri "
Ben her zaman Barış'tan yanayım.
Çünkü o skor biliyor, kimseyi izlemiyor.
Yaşasın Barış... (Bahsettiğim Barış, bizim dizgici Barış. Sen şimdi bunun altında da bir şeyler ararsın kandıralı)
KADİR SAVUN
Kadir Savun'u belli bir yaş üzerindeki isimler bilir.
Kendisi Yeşilçam emekçisi bir isim.
Ahlatcı Çorum FK ile ne alakası mı var?
Hiç, sıfır, uzaktan yakından alakası yok.
Bizim konumuz, savunma oyuncusu Kadir.
Pendik maçında savunmada görev alan Kadir.
Serkan hoca, bu maçta kendisine görev vermiş.
"Kadir sen bu kale önünü savun. Savun Kadir savun" demiş.
Kadir de bunu bir güzel yaptı.
Yetmedi galibiyeti getiren golü de attı.
Hem de bu ligdeki ilk golünü.
Landre'nin yokluğunda görev alan Kadir Seven, bakalım bundan sonraki maçlarda neler yapacak?
Landre döndüğünde ne kadar süre alabilecek?
Bunları teknik heyet düşünsün.
Biz bu hafta galibiyeti kutlayalım ve diyelim ki, "Sevenlerin çok olsun, Kadir Seven"
+3 DAHA
Kaleci Hasan, son 3 haftadır takımı adına güzel işlere imza atıyor. Hasan, Gençlerbirliği, Ankara Keçiören ve Pendik maçlarında kritik kurtarışlara imza atıyor.
Aslında bu kendisi adına güzel bir durum.
Ancak takım adına düşündürücü.
Çünkü 3 maçtır, "Hasan iyiydi" diyoruz.
O zaman aksayan yerler de var demektir.
En iyi savunma nerede başlıyordu?
İleriden, orta sahaya doğru.
Sonra da defans bloğu ve kalecide bitiyor iş.
Tamam 3 maç Hasan'ın performansı iyiydi.
Gerçekten de öyle...
Hasan da insan sonuçta.
Ana yazıma tezat düştüm sanıyorsunuz değil mi?
Aslında değil, forvetler bu haftayı da es geçti.
Takımın iyileri arasında kalecimiz yer alırken, en kötüsü ise Ahmet oldu maalesef.
Neyse dediğim gibi, futbolun dünü yok.
Bu yazıda Hasan'ı tebrik ettik, ilerleyen haftalarda da golcüleri tebrik ederiz.
Niye mi?
İşimiz bu hacı abim...
Yeri gelir hepsini birden eleştiririz.
Şimdilik tebrikler Hasan.