M.BURAK YALÇIN
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, başkan yardımcısı Abdullah Güdek’in Öğretmevine Milli Eğitim Bakanlığı oluruyla ataması süreciyle ilgili açıklama yaptı. Güdek’in kararnamesinin Çorum’a ulaşmasından 26 ay sonra görevine başlatıldığını ve 24 saat dolmadan geri görevden alındığını aktaran Selim Aydın, “Bu hareketleri masumane bulmadığımızı, Cumhur İttifakı gibi değerlerin, işte bu zihniyet ve ekipler tarafından sabote edildiğini düşünmekteyiz” dedi.
‘KARARNAMEDEN 26 AY SONRA GÖREVİNE BAŞLATILDI’
Sendika binasında yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, 18 Temmuz 2019 tarihinde Türk Eğitim-Sen Şube Başkan Yardımcısı Abdullah Güdek’in Öğretmenevine Milli Eğitim Bakanlığının oluruyla müdür yardımcısı olarak atandığını ve kararnamenin Çorum’a ulaşmasının üzerinden 26 ay geçtikten sonra görevine başlatıldığını söyledi.
‘BİRİLERİNİN MÜDAHALESİ İLE KARARNAME İPTAL EDİLDİ’
Kararnamenin taraflarına tebliğ edilip, göreve başlaması gerçekleşmediği için Türk Eğitim-Sen olarak sürece müdahale ettiklerini belirten Selim Aydın, “Birilerinin müdahalesi ile kararnamemiz bakanlık tarafından 2 Eylül 2021 tarihinde iptal edildi. Bunun üzerine 27 Aralık 2021 tarihi itibariyle yargı süreci başlamış ve 3 Şubat 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştır. 15 Mart 2022 tarihinde düzenlenen kararname ile Şube Başkan Yardımcımız Abdullah Güdek görevine başlamıştır. 16 Mart 2022 itibariyle ise yeniden bir mahkeme kararı ile kararnamemiz iptal edilmiştir. Yaşanan süreç tamamıyla akıl dışı ve hukuksuzcadır. İzah edilebilir hiçbir tarafı yoktur” diye konuştu.
‘SÜRECİ YAKİNEN TAKİP EDİYORUZ’
Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenevi müdür yardımcılığı ile ilgili her türlü gelişmeyi yakinen takip ettiklerini ve etmeye devam ettiklerini dile getiren Aydın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Şimdiye kadar nasıl ki doğru gördüğümüz uygulamaları takdir ettiysek, yanlış olanı da söylemekten imtina etmedik, etmeyeceğiz ve de hukuki mücadelemize devam edeceğiz. Israrla söylediğimiz gibi mücadele edenler her zaman kazanamazlar lakin kazananlar her daim mücadele edenlerdir.
‘KENDİLERİNDEN OLMAYANLARA ADETA KIYIM YAPIYORLAR’
Siyasi saiklerle hareket ederek, kendisinden olmayanlara adeta kıyım yapmaktan bir adım geri adım atmayanlarla, haklı olduğumuz davada mücadele etmeye devam edeceğiz. Türk Devletinin tepe noktasında oluşan milli birlik ve beraberlik anlayışı, Cumhur İttifakının gayret ve çabaları hala daha belirli mahfillerce sindirilebilmiş değil. Kamuda çalışma barışını, adalet inancını bozmaya yönelik bu hareketleri masumane bulmadığımızı, Cumhur İttifakı gibi değerlerin, işte bu zihniyet ve ekipler tarafından sabote edildiğini düşünmekteyiz.
Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere toplum kanaatine yön veren aklıselim herkes, her fırsatta ihtiyacımız olan birlik ve beraberlik ruhunun önemine vurgu yapıyorken, milletimizin, devletimizin etrafında birlik ve beraberlik ruhu içerisinde sarmaş dolaş olmuş iken, hala 'aynı tas aynı hamam’la eğitim çalışanlarını ayrıştıran, kutuplaştıran, ötekileştiren anlayışa sessiz kalmamız mümkün değildir.
‘EĞİTİM HAYATIMIZ, BİRİLERİNİN PİS KOLTUK İŞTAHININ TATMİN ARACI DEĞİLDİR’
Yeter artık. Eğitim camiası bu ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi artık kaldıramayacaktır. Çocuklarımızın geleceğini inşa eden eğitim hayatımız, birilerinin pis koltuk iştahının tatmin aracı değildir. Hiç kimsenin, eğitim camiasına bu utancı yaşatmaya hakkı yoktur. Bu duruma müdahale etmesi gerekenlerin de suskun kalmaya hakkı yoktur. Herkes sussa bile Türk Eğitim-Sen suszmaz. Herkes çekinse bile Türk Eğitim-Sen korkmaz. Çünkü biliyoruz ki haksızlık karşısında susanlar, hakları ile birlikte şereflerini de kaybedeceklerdir.”