Haber/Yorum: ENİSE AĞBAL ÜŞÜMÜŞ
Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve yağışsızlık, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi anlamda etkisini göstermeye başladı.
Yağışsız, karsız bir kış geçiriyoruz. Bu hâl devam ederse kuraklıkla birlikte kapımızda büyük bir risk daha var; gıda kıtlığı.
Hava olayları mevsim normallerinin çok dışında. Ülke genelinde yağış yok, bahar havası yaşıyoruz. İçme suyu barajları kritik seviyede.
Durum öyle ki, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, yaşadığı bölgedeki iklim değişiklikleri dolayısıyla başka ülkelere göç etmek mecburiyetinde kalanlara iltica hakkı verilmesini kabul etti. Yani savaş mültecilerine iklim mültecileri de eklendi.
ÇORUM’UN BİR YILLIK SUYU VAR
2021’in yaz aylarında yine kuraklık sorunu yaşarken ‘Umutlar Koçhisar’da’ diyerek buradan yazmıştık. Aralık 2021’de tamamlanan 53 kilometrelik Koçhisar İsale Hattı, arıtma tesisine su vermeye başladı. Kentin 2050 yılına kadar içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayacağı belirtildi.
Hali hazırda Koçhisar’da 12.000.000 m3, Yenihayat’ta 8.140.000 m3 ve Hatap’ta 2.440.000 m3 kullanılabilir suyumuz var. Çorum Belediyesi’nin su kesintisine gitmemek için büyük mücadeleye girdiği ve çalışmalarına öncelik verdiği Koçhisar Barajı, Çorum’u susuzluktan kurtardı.
GIDA KRİZİ YOLDA
Kış mevsiminin ortasında yaşadığımız kuraklık haliyle tarımı da etkiledi. Tarım alanlarında ciddi anlamda tahribat yarattı. Üreticiler bol su isteyen ürünleri ekmeyi bıraktı.
İklim değişikliğinin en önemli sonuçlarından biri olan tarımsal kuraklıktan çiftçinin ve dolayısıyla halkın en az düzeyde etkilenmesi için önlem alınması elzem.
Gökten yağmazsa, yerden bitmezse dünyanın sonu gelmiş demektir...
ÖNLEM ALMALIYIZ
Cuma namazında eller semaya uzandı. Tüm Türkiye’de camilerde yağmur ve kar duası yapıldı. Allah dualarımızı kabul etsin. Duanın gücüne, Allah’ın sonsuz rahmetine elbette inanıyoruz ama sadece bununla olmaz...
Küresel kuraklık geleceğimiz için büyük tehlike… Anlık yağışlarla bugünü kurtarsak bile bizden sonraki nesillerin bu tehlikeden etkilenmemesi için topyekûn mücadele şart.
Su, dünyanın en değerli madenlerinden daha fazla hayati öneme sahip. Suda tasarrufta herkes sorumluluk almalı. Ebeveynler çocuklarına, öğretmenler öğrencilerine suyun ne kıymetli bir hazine olduğunu anlatmalı. Evlerde, iş yerlerinde gereksiz su tüketiminden kaçınılmalı. Şehir planlayıcıları betona değil yeşile önem vermeli.