FATİH BATTAR
Çorum Ticaret Borsası tarafından ürünlerdeki toksin oranının ölçülmesi amacıyla Toksin Ölçüm Laboratuvarı kazandırıldı.
Ticaret Borsası’nda bir basın toplantısı düzenleyen Çorum Ticaret Borsası Başkanı Naki Özkubat ve Borsa Meclis Başkanı Yılmaz Kaya, Toksin Ölçüm Laboratuvarı’nı tanıttı.
Borsa bünyesinde olan Veteriner Teknik Destek Hizmet Birimi Laboratuvarında bölge halk ve hayvan sağlığına hizmet edilmesi adına hayvan hastalıklarının tanı ve teşhisinin yanı sıra, ciddi düzeyde olumsuzluklara yol açan, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden toksinlerin analizleri yapılacak.
Toksin sorunun çağın sorunu olacağını belirten Borsa Başkanı Naki Özkubat, son günlerde gıda ürünlerinde toksin oranlarının artış gösterdiğini bu yüzden Çorumlu çiftçilerin ürünlerindeki toksini ölçmek amacıyla toksin ölçüm laboratuvarını hizmete sunduklarını ifade etti.
Toksin Ölçüm Laboratuvarı’nın sadece Çorum’a değil, bölgeye hizmet edeceğini aktaran Özkubat, Laboratuvarda yem bitkilerinin yanı sıra et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünleri de analiz edebileceklerini söyledi.
DÜNYADA SU VE TOKSİN SORUNU OLACAK
Dünyada artık en önemli iki sorun olacağını dile getiren Özkubat, birincisinin su, ikincisinin ise toksinler olacağını dikkat çekerek; “Ticaret Borsası olarak hayvan sağlığı ile ilgili yaptığımız çalışmalarda hayvan sağlığını tehdit eden en büyük unsurun toksinler olduğunu gördük. Bu toksinlerin tespit edilmesi ve bu ham maddeleri kullananların uyarılması lazım. Bu konuda yaptığımız çalışma bize hayvan ve insan sağlığında en büyük unsurlardan bir tanesi toksinlerdir. Toksinleri bertaraf etmeden yaptırdığınız aşının anlamı yok. Çünkü çok toksinli ürün tüketiyorsanız, zaten bağışıklık sisteminiz yıkılacaktır. Bizde bunu gözeterek Çorum Ticaret Borsası olarak vatandaşlarımıza hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimize hizmet için Toksin Ölçüm Laboratuvarı kurduk. Yapılan bu tahlillerle insanların sağlığını ve geleceğini garantiye almak istiyoruz. Dünyada birinci sorun su ise ikinci sorun ise toksinlerdir. Toksinlerin geleceğimizin ve çağımızın sorunudur. Dünyanın her yerinde artık gündem gelecek en önemli sorun toksinler olacak. Biz de şimdiden hedef projelerimizi gerçekleştirerek bölgeye katkı sunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu
Özkubat; ‘’Toksin analizi, tarımsal ürünlerin toplanma ve muhafaza aşamasında oluşabilecek toksin maddelerin incelenmesi ve raporlanması aşamasıdır. Bilindiği üzere tarımsal üretim gıda desteği adına büyük önem taşır. Fakat bu ürünlerin oluşum, toplanma, muhafaza ve dağıtım aşaması sağlıklı ortamlar oluşturulmazsa tüketicini sağlığını olumsuz etkiler. Üretiminden tüketimine kadar geçen zaman ve ortam koşulları yeterli olmadığında kaliteli bir üretim gerçekleştirilemez. Üretilen tarımsal ürünlere küf ya da başka oluşumlardan ötürü zararlı bakteriler yerleşebilmektedir. Toksin analizleri ise bu ürünlerin kontrolü ve sağlıklı şekilde tüketiciye ulaşımı adına gerçekleştirilmektedir. Bir toksin türü olan mikotoksinler, bağışıklık sistemi ile birlikte karaciğeri de direkt olarak etkileyen türlerdir. Karaciğer de birikmesi durumu kanser oluşumuna yol açmaktadır. Küfler ile çoğalan mikotoksinler aynı zamanda hayvan yemlerinde de bulunurlar. Bu nedenle yemleri tüketen hayvanların sütleri, etleri, yumurtaları ya da tüketim ürünleri bu toksinlerin insanlara geçmesine yol açmaktadır.” dedi
Toplantıda Gıda Mühendisi Özge Aydoğdu ise toksinler hakkında bilgi verdi. Oluşturulan laboratuvarda Aflatoksin, Mikotoksin, Okratoksin, Fumonisin, Zon, Don gibi toksin çeşitlerinin analizini yapabileceklerini belirten Aydoğdu; "Mikotoksinler, gıda ve yemlerde bazı küfler tarafından üretilen ikincil metabolitlerdir. Mikotoksin ürüne bağlı olmak üzere hasattan önce, hasat sırasında ve hasatı izleyen kurutma, ayıklama gibi uygulamalar sırasında, ürünün taşınma ve depolanması ile işlenmesi sırasında oluşabilmektedir. Mikotoksinlerin doğal olarak meydana gelmesi, hasattan önceki küf kontaminasyonuna ve gelişmesine bağlıdır. Mikotoksinlerle kontamine olmuş gıda ve yem maddelerinin insan ve hayvanlar tarafından tüketimi ciddi sağlık problemlerine ve önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle gıda ve yemlerde mikotoksin varlığı üzerinde durulan bir konudur. Mikotoksinler arasında aflatoksinler insan sağlığı açısından en tehlike olanlardır. Aflatoksinler Aspergillus cinsi bazı küfler tarafından üretilen, toksik ve kanserojenik etkili metabolizma ürünleridir. Aflatoksinler açısından riskli gıdalar arasında yem ve yem hammaddeleri, mısır, yerfıstığı, pamuk tohumu, fındık, badem, kuru üzüm, incir, bazı baharatlar ve tohumlar bulunmaktadır. Ne yazık ki az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde besinlerin yüzde 25'inin yani her 4 gıdadan birinin toksine bulaşmış olduğu görülmektedir. Gıdalarda ve hayvan yemlerinde tarladan tüketime kadar her aşamada olabilir. Toksinler hem insanların hem de hayvanların sağlığı üzerinde ciddi problemlere neden olabilir. İnsanlarda karaciğer kanserine kadar neden olduğu bilinmektedir. Dünya Kanser Araştırma Merkezinin araştırmasına göre, toksinler artık birinci grup kanserojenler içinde yer almaktadır." ifadelerini kullandı