ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN

Özgüven, bireylerin kendilerine yönelik olan değerlerini belirlemesi olarak ifade edilmektedir. Kişi kendine ait olan özelliklerini değerlendirir ve buna yönelik olarak olumlu ya da olumsuz olarak yorum geliştirir. Geliştirdiği bu yorumlar özgüveni oluşturmaktadır. Özgüven yalnızca kişinin kendisine olan düşüncelerini içermez aynı zamanda bu düşüncelerin yol açtığı duyguları da kapsamaktadır. Bu duygular ise kişinin hayatına yön veren davranışları içerir. 
Mutlu ve başarılı hissedebilmek için gereken kişilik özelliklerinin başında özgüven gelmektedir. Özgüven problemi yaşayan bireyler, başarılı olamayacağını düşündükleri için sorumluluk almaktan çekinirler, yapmak zoruna oldukları işlerden kaçma eğilimindedirler. Gereken işi yapmaya başladıklarında ise kaygı ve endişe içinde olurlar. Özgüven gelişimi çocukluktan itibaren gelişmeye başlar. Özgüvene her ne kadar yetişkinlik döneminde ihtiyaç duyuluyor gibi gözükse de çocukluk dönemindeki özgüven gelişimi ve sergilenen özgüven ilerideki yaşamı da etkilemektedir. 
Özgüven bir yandan  kişinin kendisiyle barışmasını da ifade etmektedir. Olumlu bir benlik algısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özgüven sahibi insanların yalnızca olumlu yönlere sahip olduğunu düşünmek yanlıştır. Gerçek özgüven sahibi bireyler hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle yüzleşebilen kişilerdir. Özgüvenle birlikte birey kendini her alanda yeterli görmeyecektir. Bireylerin yeterlik oldukları kadar yetersiz oldukları alanlar da vardır. Yetersiz olduğu alanla da yüzleşebilenler gerçek özgüven sahibi bireylerdir. 
Çocuklukta özgüven yetersiz gelişmiş olabilir. Bunun temel sebebi genelde aşırı koruyucu ailelerdir. Ebeveynler, çocuklarına şefkat ve sevgi göstermek amaçlı üstlenmeleri gereken sorumlulukları onların yerine yaparlar. Bu durum her ne kadar iyi niyet barındırsa da büyük bir hatadır. Bu tutumla yetiştirilen çocuk sorun çözme becerisi kazanamayacaktır. Yapamam ve başarısızlık duygusu yüklenen çocukta özgüven yeterince gelişmez. Yetersizlik ve güvensizlik duygularıyla mücadele etmek zorunda kalır. 
Çocuğun özgüven sahibi olması yapması gereken işlerdeki girişimciliği ebeveynler tarafından itaatkâr ve sadakate yönelik bir tehdit olarak algılanabilmektedir. Unutulmamalıdır ki bir ergenlik dönemiyle kendi bireyselliğini kazanacak olan evladınızı sonsuza dek dış etkenlerden korumak mümkün olmayacaktır. Bir çocuğun ilerleyebilmesi ve hayata karışabilmesi için risk alması, kendi kararlarını verebilmesi ve sorunlarını bir ölçüde kendi çözmesi gerekmektedir. 
Çocuklardaki özgüven yetersizliğinin bir nedeni de mükemmeliyetçi ebeveynleridir. Ebeveynler bazı durumlarda eleştirini dozunu kaçırabilmektedirler. Hata yapan bir çocuğu eleştirmek yerine daha iyisine ve başarıya motive etmek özgüven gelişimine katkı sağlayacaktır. Eleştiri yerine başarıya motive edilen çocuk kendisine değer verildiğini ve sorumluluk aldığını hisseder. 
Hata yapan çocuğa uyarılarda bulunurken doğrudan kişiliğine saldırı sayılabilecek cümleler kurmayın. Bir çocuğun kişiliğine saldırıldığını hissetmesi özgüvenine yıkan en büyük etkendir. Hatasını sakin ve kararlı ifadelerle açıklamak önemlidir. Ebeveynlerin kızdığı noktanın çocuğun kişiliği değil sergilediği davranış olduğunu açıkça anlatması doğru olan iletişimdir. 
Özgüveni olumsuz yönde etkileyen bir başka ebeveyn davranışı ise, çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamaktır. Önemli olan çocuğun yapamadıkları değil yapabildikleridir. Yaptıklarının takdir gördüğünü hisseden bir çocuk yapamadıkları için de çaba göstermeye başlayacaktır. 
Özgüvenden yoksun kalmış bir çocuk sürekli kendisini ailelerine kanıtlamaya çalışacaktır. Bu kanıtlamanın olumsuz sonuçları da olabilir. Örneğin; okulda bir çeteleşmeye dahil olabilir, bağımsızlık için okula devamı reddedebilir ve ekonomik açıdan kendini yüksekte göstermek isteyebilir. Kendisini ebeveynlerine ifade edemeyen yetersiz özgüven geliştirmiş çocuklar, bir çeteye ya da fazla para harcama tutkusuyla kendilerini fark ettirmeye çalışabilirler. 
Yetersiz özgüven kadar aşırı ve abartılmış özgüven de kişilik gelişimi açısından tehlikelidir. Bireyler bu durumda kendisine ait olmayan davranışlar geliştirir. Gerçek özgüven ile özgüven rolünü birbirinden ayırmak önemlidir. Aşırı özgüvenin sebebi, ebeveynlerin fazla beklentilerinden kaynaklı yüksek motivasyondur. Çocuk, ebeveynlerini memnun edebilmek için yapamayacağı görevlere istekli olur ve rol yapar. Her ne kadar bu görevlere istekli de olsa hep stresli, kaygılı ve endişeli hissederler. Abartılı övgü kullanımı da bir diğer nedendir. Az ancak abartılı övgü kullanımında çocuk kendisinin yalnızca olumlu yanlarına odaklanır olumsuz yanlarını fark etme ihtiyacı hissetmez. Gerçek özgüven kişinin kendini olduğundan üstün ya da aşağı değil olduğu gibi kabul etmedir. 
Bu yazı okuyucularda farkındalık yaratmış olabilir. Kendi çocukluğunuzdan yanlışlar fark etmiş olabilirsiniz. Özgüven her ne kadar çocukluk döneminde gelişiyor olsa da geri dönülmez bir durum yoktur. Hayata karşı esnek olabilmek ve sorunu fark edebilmek önemlidir. Özgüven probleminiz olduğunu düşünüyorsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz.