ÇOCUKLARDA AYRILIK KAYGISI

Ayrılık kaygısının altında bağımlılık gereksinimi yatıyor olabilir. Bağımlılık ise yardım ve güvenlik için bir başkasına ihtiyaç duymaktır. Kendi kendine yetebilmek için bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında güvenli bir bağlanma ve duygusal bağ gerekmektedir. Yaş ilerledikçe çocuktaki bağımlılık duygusunun azalması beklenir. Ancak bazı anne baba tutumları kazanılması gereken bağımsız davranışları engelleyerek ayrılma anksiyetesine neden olur. Bağımlılık eğilimi her insanda bulunur. Burada önemli olan bağımlılık ile kendi kendine yetebilmesi arasında dengeyi bulabilmektir. Bu denge bozulur yön bağımlılığa kayarsa bazı problemler ortaya çıkar. Çok küçük çocuklar için bağımlılık normal ve sağlıklı sayılabilir ancak okul çağına geldiğinde bu durum devam ediyorsa problemin oluştuğu söylenebilir. 
Özellikleri
* Anasınıfı döneminde belirgin olarak ortaya çıkar. Evden ve anneden ayrılmamak için huysuzluklar baş gösterir.
* En sık görülen türü okul korkusudur. 
* Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocukta özgüven problemi görülür. Tek başına karar alıp uygulamada güçlük çeker.
* Anne- babasından ayrıldığında aşırı kaygı hisseder. 
* Anne babadan ayrıldığında başına kötü bir şey geleceğini söyler ve bununla ilgili kaygı yaşar. (Kaybolmak, kaçırılmak vb.)
* Arkadaş edinme, derste söz alma ve kendini ifade etmede sorun yaşar. 
Nedenleri
* Ayrılık kaygısı çocuklarda tek olay yüzünden oluşmaz. Süregelen davranış biçimlerini içerir ve birçok nedeni olabilir. 
* Bebekler annelerine bağımlılık gösterirler. Çevreye henüz hakim olamadıkları için tek güvenilir yerin annelerinin yanı olduğunu düşünürler. Ani ayrılıklar ve kopmaların yaşanması bebeğin güvenli bağına zarar verir. Terk edilme korkusu bağımlılığa yol açar. 
* Aşırı koruyucu anne-baba tutumuna sahip olma çocukta ayrılık kaygısına yol açabilir. Özellikle özerklik ve girişimde bulunma davranışları engellenirse özgüveni zedelenen çocukta ayrılık kaygısı gözlenir. 
* Koruyucu tutuma sahip aileler çocuklarının başarısız olmaması için ona ait sorumlulukları yüklenirler. Kendine ait sorumluluklarının başkası tarafından yerine getirildiğini gören çocuk konfor alanından çıkmak istemez ve kendine bu imkanı sağlayan ebeveynlerinden ayrılma kaygısı yaşar. 
* Tek çocuk sahibi olma, çocuk kaybı yaşama, tedaviyle çocuk sahibi olma gibi durumlar ebeveynlerin çocuğa aşırı koruyucu tutumla yaklaşmasına neden olabilir. Çocuğu kaybetme korkusu çocuğa yansıtılırsa çocukta ayrılık kaygısına neden olabilir. 
Belirtiler
* Anne babası yanında olmadığında huysuzlaşır.
* Anne baba yokken bağlanacağı bir başka yakına yönelir. (Anneanne, babaanne, dede vb.)
* Karar almak için sürekli ebeveynlerine başvurur.
* Topluluk içinde ebeveynlerinin yanından ayrılmak istemez.
* Arkadaşlık ilişkisi kurmada ve sürdürmede zorluk çeker.
* Uyku zamanı zorlanır ve ebeveynlerinden ayrı uyumak istemez.
* Ayrılık konusunda gördüğü rüyaları anlatabilir. 
* Okula devamda zorlanır.
* Okulda öğretmeninden sürekli onay ve yönlendirme bekler. 
* Okul dışı etkinliklere dahil olmayı reddeder.
Anne- Babalara Öneriler
* Çok küçük olmayan çocukları kontrollü olarak bir başka büyüğün eşliğinde yalnız bırakmak ya da yaşıtlarıyla sosyalleşebileceği etkinliklere dahil etmek gerekir. 
* Anne- baba olarak tutumlarınızı mutlaka gözden geçirin. Doğru ya da yanlış ebeveynlik kurallarını düşünmek yerine çocuğunuzun ihtiyacının ne olduğunu fark etmeniz önemlidir. Bunun için profesyonel bir desteğe başvurabilirsiniz. 
* Bazen bir kazağı ters giyinmek, yemek yerken üstüne dökmek gerekir. Çocuğa kazağını ters giymesine müdahale etmeyip kendisinin fark etmesine izin vermek sorumluluk duygusunun gelişmesini sağlar. Sorumluluklarını bilen bir çocuk ayrılık kaygısı yaşamayacaktır. 
* Sınırsız ilgiyle sınırsız sevginin farklı olduğunu unutmayın. Çocuğun da kendine ait bir alanının olduğunu kabul ederek uygun ortamlarda  kendi haline bırakmak özgüvenini güçlendirecektir. 
* Çocuğun bağımsızlık çabasını takdir etmek, düştüğünde ise kaldırmak önemlidir. Bağımsızlığını desteklerken yalnız bırakıldığını düşünen çocuk yine ayrılık kaygısıyla baş başa kalacaktır. 
* Her çocuğun temel ihtiyacı ise huzurlu ve demokratik bir aile ortamıdır. Fikirlerine önem verilen mutlu bir evde yetişen bir çocuk hata yapma, terk edilme korkusu yaşamadan büyür.