GÜNCEL

‘Çocuk Hakları Sözleşmesinin gereklilikleri uygulanmıyor’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, Türkiye’nin 1990 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesini’ kabul ettiğini ve uluslararası bağlayıcılık kazandığını, ancak bu sözleşmenin de tıpkı diğer sözleşmeler gibi rafa kaldırıldığını belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, Türkiye’nin 1990 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesini’ kabul ettiğini ve uluslararası bağlayıcılık kazandığını, ancak bu sözleşmenin de tıpkı diğer sözleşmeler gibi rafa kaldırıldığını belirtti.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir basın açıklaması yapan Özlem Güngör, geldiğimiz noktada adaletin birilerinin elinde oyuncağa dönüştüğünü, çocuk haklarının, insan haklarının ayaklar altına alındığını, iktidarın imzacı olduğu bağlayıcı sözleşmelere de tıpkı meclis önergelerine dedikleri gibi ‘hayır’ dediklerini ifade ederek toplumsal bir çürüme yaratıldığını ifade etti.

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, suskunluğunu bozmayan, sorunlarla ilgilenmeyen, sorulara cevap vermeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanını istifaya davet etti.

Türkiye’nin 1990 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesini’ kabul ettiğini ve uluslararası bağlayıcılık kazandığını kaydeden Özlem Güngör,  “Ancak bu sözleşme de tıpkı diğer sözleşmeler gibi Türkiye’nin uluslararası bağlayıcılığının olduğu fakat ‘gelir, geçer’ olarak görülen sözleşmelerden biri olarak rafa kaldırılmıştır. Rafa kaldırılmıştır diyoruz çünkü ne 2011 yılında yürürlüğe koyulan 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' olan Lanzarote ne “6284 varken İstanbul Sözleşmesine ne gerek var?” dedikleri 6284, ne de bizleri bugün açıklama yapmamız için buraya toplayan günün bağlayıcı sözleşmesi olan Çocuk Hakları Sözleşmesinin gereklilikleri uygulanmıyor” dedi.

OECD verilerine göre Türkiye’deki 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içindeyken Bakanlığın ‘Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması’ programında sosyal ve ekonomik destek ile ailesi yanında desteklenen çocuk sayısının nasıl 170 bin olduğunu soran Özdemir,  “Nasılın cevabını bütün ülke yanarak hayatını kaybeden 5 çocuğumuz ile aldı. Ancak sizin cevabınız ne olacak? İkincisi, TÜİK’e göre Türkiye’deki kadın işsiz yüzdeliği %12,4 iken Bakanlığın yoksullukla mücadele etmek adına ‘işe başlama yardımından yararlanan kişi sayısı’ nasıl 120 olmaktadır? Nasılın cevabını bütün ülke kağıt toplamak zorunda kalan bir annenin çocuklarını kaybetmesi üzerine ‘yaşam tarzı’ ile suçlanması bahane edilerek aldı. Ancak sizin cevabınız ne olacak? Üçüncüsü, 2023 yılında Bakanlığın başlangıç ödeneği 150 milyona yakın bir para iken bunun sadece 98.758 milyonu kullanılmış. 2024 yılında ise 334 milyon bütçe teklifinde bulunmuşsunuz. Biz, bu 99 milyona yakın ödeneğin ne kadarının tahtalarla kaplanmış bir evde 5 çocuğunu büyütmeye çalışan bir aileye kullanıldığını onların içler acısı sonunda gördük. Ancak sizin cevabınız ne olacak? Siz bu aile hayatını kaybetmeden önce neredeydiniz? Bu aile 334 milyonun neresinde, siz neresindesiniz? Bahsi geçen 119 bin Türk lirası ne için ve hangi zaman aralığında ödendi? Ya suskunluğunuzu sorularımıza ithafen bozup istifa edin ya da ülkeyi içinde bıraktığınız yangını görüp suskunluğunuzla istifa edin” ifadelerini kullandı.