SAĞLIK

Çağın hastalığı unutkanlık

Çorum Özel Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Meryem İpek, yaptığı açıklamada unutkanlık ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Çorum Özel Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Meryem İpek, yaptığı açıklamada unutkanlık ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Çorum Özel Hastanesi Nöroloji ünitesinde unutkanlık konusunda gereken her türlü tedavinin yapıldığını belirten Uzm. Dr. Meryem İpek, ünite bünyesinde poliklinik şartlarında ve servislerde unutkanlık ve tedavisinin hastanın durumuna göre yapıldığını belirtti.

“Sürekli unutuyorum”un çağımızın en çok duyulan yakınması olduğunu ve hemen herkeste bulunduğunu kaydeden Meryem İpek,  “Eskiden yaşlılarda duyduğumuz unutkanlık şikayeti artık gençler daha çok dile getiriyor. Hatırlamama problemi insan hayatını olumsuz etkilemediği müddetçe normal karşılanabilen bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Unutkanlığın genel sebepleri içinde en sık rastlananı psödodemans'tır. Yalancı bunama olarak da bilinen bu durumu en sık depresyonda görürüz. İnsanlar genelde unutkanlıkları olduğu zaman “Acaba bende bunama mı başladı?" diye düşünürler. Oysaki ilk değerlendirilmesi gereken durum, kişinin hayatında o günlerde bir zorlanma olup olmadığı ya da depresif bir durum yaşayıp yaşamadığıdır" şeklinde ifade ediyor. Çünkü depresyona bağlı olarak kişinin bazı fonksiyonları bozulur. Hastalık sadece unutkanlık olarak değil; halsizlik, dikkat dağınıklığı, moral bozukluğu, uyku düzensizliği, keyifsizlik, iştah artışı ya da azalması, umutsuzluk olarak da kendini gösterir. Bir başka unutkanlık sebebi B12 vitamini eksikliğidir. B12 vitamini eksikliği, toplumda en sık bilinen ve popülerleşmiş unutkanlık sebeplerinden biridir. Bunun dışında diğer psikiyatrik hastalıklarda da unutkanlık görülebilir. Şizofreni, Bipolar Bozukluk (duygu durum bozukluğu ya da manik depresif bozukluk) gibi hastalıklarda unutkanlıklar görülebilir. Bunun sebebi şizofrenide bilişsel süreçlerin bozulması, bipolar bozuklukta ise duygu durumdaki çökmelerdir” dedi. 

Bazı metobolik hastalıkların da unutkanlığa yol açabildiğini kaydeden Meryem İpek, “Örneğin bir beyin tümörü, beyinle alakalı bir başka rahatsızlık, metabolizmayı bozan başka hastalıklar ve ağır diyete ek olarak kanser de unutkanlığa sebep olabilir. Ama en sık rastlanan hastalıkların başında hipotiroidi gelir. Aslında hipotiroidi sadece kendi başına bunu yapmaz. Metabolizmadaki yavaşlamaya ek olarak oluşturduğu depresyon nedeniyle de bu tabloya sebep olabilir. Tabii bunlar, vücut fonksiyonlarındaki çökmeyle alakalı unutkanlık nedenleridir.

Unutkanlık bir hastalığa bağlı mı değil mi? Önce bunu belirlemek gerekir. Hastalığa bağlıysa, buna uygun bir protokol izlenmelidir. Unutkanlığın çok iyi gözlenmesi şarttır. Tedavide erken değerlendirme olması ve hastanın takibinin yapılması önemlidir. Unutkanlığın ne şekilde seyrettiği de yine tedavinin belirleyicileri arasında yer alır. Çünkü unutkanlık düzelebilir ya da gittikçe derinleşebilir. Her hastalığın kendine özgü bir yaklaşım biçimi vardır. Bir diğer sebep, herkes tarafından bilinen demans yani bunama rahatsızlığıdır. Bu bunama rahatsızlığı sadece alzheimer hastalığı olarak düşünülür, aslında kendi içinde çok fazla başlığı vardır. Bunların mutlaka bir profesyonel tarafından değerlendirilerek ne olduğunun belirlenmesi gerekir” diye belirtti.

Bunamanın zihin işlevlerinde kaybı niteleyen bir kelime olduğunu ifade eden İpek,

“Burada önemli olan nokta normal bir zihinsel gelişme sonrasında bu işlevlerin kaybı durumunda bunamanın ortaya çıkmasıdır. Alzheimer hastalığı bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. Bu hastalık yeni bir hastalık olmasa da hastaların sayısı giderek artmaktadır. Çünkü hastalık ile ilgili en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüm dünyada (özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah toplumlarında) en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı  yaş ile artmaktadır (65 yaş üstü 100 kişiden  8'inde  Alzheimer hastalığı görülmektedir). 21. yüzyılda doğal, sosyal veya ekonomik felaketlerle karşılaşılmazsa hastalığın görülme sıklığı daha da artacaktır.  Günümüzde Türkiye’de 300 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağını söylemek müneccimlik olmayacaktır” dedi.

Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlığın normal olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan İpek, şu ifadeleri kullandı:

“Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır (yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken olmaktadır). Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir.  Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5'inde) olmakla birlikte ırsi formları da mevcuttur ama bunlara nadir rastlanmaktadır.

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de bir takım risk yaratan durumlar günümüzde tanımlanmıştır. Bunlar; 1. Yaş (değiştirilemez faktör) 2. Geçmişte depresyon (değiştirilebilir faktör) 3. Damar hastalıkları (kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği...) değiştirilebilir faktörler. 4. Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları. 5. Düşük eğitim düzeyi. 6. APOE4 taşıyıcılığı. Bunların dışında birçok daha az ehemmiyette olan risk faktörleri tanımlanmıştır fakat bunlara burada değinilmeyecektir. Hastalıkta ortalama süre 8 yıldır. Buna karşın bazı hastalarda hastalık çok yavaş ilerlerken bazılarında da kısmen daha hızlı ilerlemektedir. Hastalık erken, orta ve ileri evre olarak 3 evreye ayrılabilir.

HASTALIK BULGULARI

Hastalığın olmazsa olmaz özelliği giderek artan bir unutkanlıktır. Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık değerlendirmeyi hak eder. Önemli olan selim yaşlılık unutkanlığı ile hastalık belirtisi olan unutkanlıkların birbirinden ayrılmasıdır. Bu ayrım hastanın muayenesi, hasta yakınlarının verdiği bilgi, beyin işlevlerini değerlendiren nöropsikolojik değerlendirme ve gerekirse diğer yardımcı tetkiklerin (MR, BT, kan testleri, vb.) bir araya getirilerek yorumlanmasıyla yapılmaktadır. Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin hasta randevularını, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını... unutmaya başlamıştır. Eskiden alışveriş listesi yapmayan bir kişi bu durumu bertaraf etmek için liste tutmaya başlayabilir veya çeşitli notlar alamaya başlayabilir.  Zamanla unutkanlık giderek artar ve hasta yeni olayları hiç kaydedemeye başlar. Örneğin  5 dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir. Torunlarının isimlerini unutabilir. Koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz. Buna karşın hasta geçmişini özellikle de gençliğini ve 30-40 yaş dönemini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir. (Sıklıkla hasta yakınları "ne unutkanlığı, 40 yıl öncesini cin gibi hatırlıyor" diyerek yanlış bilgi verebilir ama önemli olan yakın döneme ait unutkanlığın olmasıdır).

Eğer unutkanlığı olan bir yaşlı iyi bildiği yolları bulamıyorsa, daha önceden dolaştığı yerlere artık gidemiyorsa, evin yolunu bulamayıp kayboluyorsa ya da evin yolunu aramaktan dolayı eve geç geliyorsa, evin içinde odaları karıştırıyorsa, bunlar Alzheimer hastalığı ile ilişkili bulgular olabilir. Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, şevksiz görülebilirler. Hastalar uğraş ve hobilerini terk edebilir. Örneğin bir hasta arkadaşları ile tavla oynamayı bırakabilir. Karmaşık alet kullanımı zorlaşır. Para hesabında güçlük olabilir. Bankamatikten para çekmek hastalar için çok zor bir şey haline gelebilir. Bunlar ile beraber bir takım psikiyatrik bulgular da olabilir. Hastalar olmayan şeylerden bahsedebilir, onları gördüğünü, işittiğini söyleyebilir.” (Haber Merkezi)