Büyük devlet olmak

Büyük devlet olmak kolay değildir. Önce büyük düşünmek gerekir. Büyük düşünmeyi de tek taraflı yapamazsınız. İktidarı ile muhalefeti ile Sivil toplum kuruluşları birlikte hareket ettiği sürece başarılı olunur. Hatta bu başarı toplumun bireylerinin dahi aynı düşüncede olmasa ile gerçekleşebilir.
Büyük devlet olmak istiyorsanız adına vizyon deyin ya da hayal gücünüz deyin ya da başka bir şey deyin Misak-ı Milli'ye sahip olacaksınız ama sınırlar ötesini düşünmekle olacağını bilmek zorunludur.
Daha da ötesi bu ülkenin en ücra köşesinde yaşayan vatandaşımızın dünyanın en uzak köşesine nasıl giderim ve nasıl ulaşırım demesiyle de nihayete erişmez. Evreni hayal etmekle olur.
İyilik yapmak güzeldir ama iyiliği yaymak büyük devlet olmanın bir özelliğidir. Sömürmek büyük devletlerin özelliği değildir. O sömürgeci olmanın bir özelliğidir. Büyük devlet sömürmez, sömürenlere karşı geldiği gibi sömürülenlere yardım edendir.
Dedik ya büyük devlet olmak kolay değildir.
Büyük devlet olmak aynı zamanda medeniyet tasavvuru ile ilgilidir. Yaşadığınız çağa ve sonraki çağlara söyleyecek bir sözünüzün olmasıdır. Yeryüzünün halifesi olabilmek gibi bir derdinizin olmasıdır. Tüm insanlığı kurtaracak, dünyaya adalet ve emniyeti getirecek bir tasavvur oluşturmaktır.
Türkiye bunun yapma gayreti içerisine girmiştir. Dünyanın her bir tarafında hizmet, adalet ve emniyet götürmektedir. Aynı şekilde bu ülkenin çocuklarını ülkemize getirerek eğitim imkânı da sağlamaktadır.
Kendi çocuklarını sözde medeni ülkelere gönderenlerin, "Türkiye'de o kadar fakir öğrenci varken niye bu çocukları getiriyorsunuz" sorusu karşısında "Kültürel diplomasiyi, büyük devlet olmanın bir bedeli olduğunu" izah etmek de oldukça zorlandığımızı da kabul etmeliyiz.  Dedim ya önce herkesin büyük olma hayalinin olması gerekir.
Bu gün Katar ile işbirliğinden rahatsız olanlar bizlerin enerjisini azaltmaktadır. Libya'da asker eğitmemiz, Afganistan'da havaalanını işletmemiz, Kıbrıs'a ve dünyanın fakir ülkelerine ücretsiz aşı ve ilaç göndermemiz birilerinin vizyonu için yeterli olmayacaktır.
Türk Hava Yolları'nın, dünyanın her tarafına gidiyor olması,
Milli Eğitim Bakanlığının Yurt Dışına Lisansüstü öğrenim görmek üzere her yıl 500 den fazla öğrenciyi dünyanın birçok ülkesine öğrenci göndermesi,
Maarif Vakfınca dünyanın birçok ülkesinde okullar açılması, burada Türk öğretmenlerin görevlendirilmesi ve eğitim öğretim işlerine ağırlık verilmesi,
Yunus Emre Enstitülerince dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ kuran ve Türkiye'ye dost insan sayısını artırılması, Türkiye'nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırması,
Ve onlarca örnek çalışma, birilerinin aklına ve hayaline gelmese de büyük devlet olma adına yapılan güzel çalışmalardır.
Mevlana'nın Medeniyet tasavvurumuzun nasıl olması gerektiğiyle ilgili oluşturduğu pergel metaforu buna en güzel örnektir. Ayağımızı, ülkemize sabit kılarak dünyanın en uzak köşesine medeniyeti götürmek esas olmalıdır. Pergelin bir ayağı, kendi kültür ve dinamiklerimizde sabit duracak diğer ayağıyla da tüm dünyayı taramalı ve tarassut1 etmelidir.
Siyasi iktidarlar, büyük devlet olmayı inşa etmede başat olmalıdır. Ancak her vatandaşın bir Büyük Türkiye hayali olmalı ve bunun bir bedeli ve gereği olduğunun farkında olarak, ülke ve siyasi iktidar ayrımı yapmaksızın desteklemelidir.
Prof. Dr. Sadettin Ökten; "İnsan dediğimiz varlık mutlaka eylem yapmak zorunda. Hareket etmediğiniz zaman var olmuyorsunuz. Nereden geldim, nereye gidiyorum? Buna "başlangıç ve son soruları" diyebilirsiniz. Hayat fasılasında benim yerim ne ve bu hayatın anlamı ne?" Bu soruları bütün insanlar sorar. Bizim halimiz şu anda, o derya içinde deryayı bilmezlerdir. Bu deryayı tanımak için bizim deryamızın dışına çıkmamız lazım. Evde ya da İstanbul'da veya Türkiye'de yaşayarak bu deryayı anlayamazsınız. Olmadığı yere çıkınız ki deryayı anlayabilesiniz. " demektedir.
Siz büyük devlet olmak istiyorsanız sınırlarınızı geçmeniz lazım. Sınırlarınız içerisine girenlere de farklı ve etkileyici bir şeyler sunmak zorundasınız.
Kişilerin beklentileri günlük aylık bilemedin yıllık olur. Oysa büyük devletler asgari 100 yıllık plan yaparlar. Kutuplardan, dünyanın en ücra köşesinden hatta uzayın derinliklerinden haberi olmalı büyük devletin. Zamana hükmedemeyen toplumlar, emperyalizmin kölesi olmuşlardır ve olmaya da devam edeceklerdir.
Yahudinin kendi evladına hiç bir zaman gel dediği olmazmış. Sürekli, "Evladım git. Zira bu ülke senin. Önemli olan dünyada hakimiyet kurmaya çalışmandır" dermiş. Dünyanın bir yerinde zulmün izleri yahut zulüm var ise orada bizim olmamız gerekmektedir. Çünkü bu büyük devlet olmanın gereğidir. 
İç siyaseti bırakarak, dünyanın en ücra yerlerine kadar da nakşetmemiz gereken cümle: 
"Biz büyük bir devletiz"
Sevgiyle kalın, sevgide kalın…
...........................................
(1) Gözlemek, gözetlemek.