Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. (Nisa; 86)
Selam; emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, kurtuluş gibi anlamlara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, karşımızdaki insana, "Benden sana zarar gelmez, selamettesin" mesajını verir. Selamlaşmak, dinimizin en büyük önerilerinden birisidir. Peygamberimiz selam konusunda şunları öğütlemiştir:
- Bir meclise geldiğinizde ve kalkarken selam verin.
- Bir haneye girmek istediğiniz zaman selam vererek izin alın.
- Evinize girince aileye selam verin; bu selam bereket olur.
- En büyük iyilik, insanların karınlarını doyurmak ve selam vermektir.
- Peygamberimiz çocuklara ve kadınlara selam vermiştir.
Bu öğütlerin çoğu günümüzde de rahatlıkla uygulanabilir. Telefon, telgraf, e-mail vb. çağdaş araçlarla görüşmelerde de selamlaşma yapılmalıdır. Problem, sokağa çıktığımızda, okul vb. yerlerin bahçelerinde gezinti yaptığımızda, her rastladığımız, tanıdığımız ve tanımadığımız kimselere selam vermekle ilgili olabilir. Peygamberimiz zamanında hem insanlar az, hem sokaklar daha tenha idi. Günümüzde insanlar çoğaldı ve bir hadiste haber verildiği gibi "ancak tanıdıklar birbirlerine selam verir" oldular. Bu sebeple sokakta, kalabalık yerlerde selam verip almayı, garip karşılanmayacak, alay konusu olmayacak şekilde ayarlamak ve uygulamak zaruret halini aldı. Selam kalabalıklar içinde kendi telaşına düşmüş, belki de birbirine yabancılaşmış insanları tanıştırır ve kaynaştırır. Yalnız olmadıklarını onlara hatırlatır, kalpleri yumuşatır, kırgınlıkları ortadan kaldırır, Selam denizi coştuğunda gönüllerden kini garezi giderir. Cennete ulaşan yolda, selam ile yayılan muhabbetin payı büyüktür.
Nitekim Allah Resulü(s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: ?İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.? Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!?Selamı teşvik eden bazı rivayetler şöyledir:
-İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.
- Selamlaşmayı yayarsanız, Cennete girersiniz.
- Amellerin en iyisi, selamlaşmayı yaymaktır.
- Selamı yayın ki, selâmette kalasınız.
- Selamı yayın ki, düşmanlarınıza üstün gelesiniz.
- Evine girerken selam veren, Allah'ın koruması altındadır. - Şeytandan korunmak için, eve girerken selam verin ve yemeği besmeleyle yiyin!
- Kullarının birbirine selam vermesi Allah?ı sevindirir.
Selamlaşmak bizi birbirine bağlayan halkalardır. Halkalar koparsa dağılırız ve savruluruz. Selamı adet yerini bulsun diye yapmamalıyız. Kaş, göz işaretiyle baş sallayarak selam vermekten kaçınmalıyız. Selamı dilimizle ve güzel bir sözle samimi olarak vermeliyiz. İçten bir selam, benden sana zarar gelmez demektir. Bana güvenebilirsin demektir. Eğer vaktimiz varsa selamdan sonra kısa bir hal hatır sormak bizi birbirimize daha da kaynaştıracaktır. Bu hal hatır sormadan sonra karşımızdaki insandan belki yardım edebileceğimiz konularda bilgi sahibi de oluruz. Böylece birbirimizin sorunlarını ve mutluluklarını paylaşabiliriz. Eskiden insanlar birbirine daha yakındı, komşuluk ilişkileri-ne önem verilirdi. Aynı mahalleli olmak, aynı köyden olmak ve aynı şehrin insanı olmak önemsenirdi. Bu sayede insanlar birbirini sahiplenirdi. Şimdi öyle mi? Yüksek binalarda yaşayanlar çoğaldı. İnsanlar birbirinden habersiz. Kapı komşumuzu dahi tanımayız ve bilmeyiz. Hatta selam dahi verilmez. Asansörde dahi birbirinin yüzüne bakmayan ve selamlaşmayan insanlara karşılaşmak, geldiğimiz noktayı apaçık ortaya koymaktadır. Selam vermek kimseden bir şey kaybettirmez. İnsana maddi bir külfeti yoktur. Getirisi vardır ama götürüsü yoktur. Onun için sokakta gördüğümüz bir tanıdığımıza, apartmanda karşılaştığımız komşumuza, resmi bir kuruma gittiğimizde oradaki memura, kapıda bekleyen güvenlik görevlisine, otobüste yanına oturduğumuz kişiye, alış veriş için girdiğimiz işyerindeki satıcıya, ödeme yaptığımız kasiyere selam vermek medeni bir insan ve toplum olmanın gereğidir.
Şair ne güzel söylemiş:
''Bir selâm ver, kalbe dostluk köprüsünden kurulsun
Bağrımızdan hiç silinmez, sevgi mührün vurulsun
Bir kelâmdan, bin muhabbet çağlasın hep durulsun
Bağrımızdan hiç silinmez, sevgi mührün vurulsun.''
Yola çıkınca her sabah
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara
Atlara, otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver…
Selam olsun gönül dostlarına, gönülden sevenlere…