Bu sezon Trendyol 1. ligde Ahlatcı Çorum FK’nın rakiplerinden Fatih Karagümrükspor başkanı Süleyman Hurma biran önce düştükleri lige geri geleceklerini söyledi. Başkan Hurma katıldığı bir radyo programında Türk futbolunun sorunları ve yeni sezon çalışmaları ve hedefleri konusunda samimi açıklamalarda bulundu.

“Geçtiğimiz sezon biz

maalesef federasyon

yardımıyla çok ağır

bir hasar aldık.

Onu tedavi edip iyi oyuncuları transfer ederek tekrar Süper Lig’e gelmek istiyoruz. Onun için de çok büyük bir çaba sarf ediyoruz. Transferlerimiz henüz bitmedi, devam ediyor. Üç veya dört oyuncu daha transfer edeceğiz ama bu mevcut piyasa koşullarında çok zor. Çünkü bazı imtiyazlı takımlar Bundesliga ayarında para ödüyorlar. Ama umut ediyorum ki arzu ettiğimiz transferleri yapıp bir an önce geri geleceğiz.”

Başkan biletleri 100 lira yaptı Başkan biletleri 100 lira yaptı

Bindik Bir Alamete!

“Dünyada böyle bir saçmalık yok. Dünyanın hiçbir yerinde alt lige düştükçe fiyatın arttığı görülmemiştir. 3. Lig’imizde Süper Lig takımlarından daha fazla para ödeyen takımlar var. Yani bu paralar nereden geliyor, nasıl buluyorlar, nasıl ödüyorlar, nasıl yapıyorlar onu bilmiyorum. Baktığınızda toplam geliri 10 milyon olmayan kulüp 16-17 milyon TL ödeyerek futbolcu transfer ediyor. Bizim ligde ise ödeme ve transfer ücretleri 1.500.000 Euro’ları buldu. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Bakalım ne olacak? Ama dediğim gibi her zaman imtiyazlı takımlar çıkıyor ve bu piyasayı yerle bir ediyor. Bunun da bir yolunu ve şeklini bulamıyoruz çünkü biz futbolu bir bütün olarak planlayamıyoruz. Parça parça planladığımızda da zaten bunlar oluyor. Kimseye de bir şey söyleyemeyiz çünkü insanlar ‘param var, veriyorum’ diyor.”

Stat İçin İmkan Yok!

“Maçlarımızın Karagümrük’te oynanacağına dair girişimler maalesef sonuçsuz kaldı. Çünkü o işler çok uzun sürüyor. Sağ olsun Fatih Belediye Başkanımız konuyla ilgileneceğini söyledi. Etütler de çalışmalar da başladı ama maalesef o iş için şu an bir imkan yok. Bugün kazma vurulsa iki yılda anca biter. İşin bir de bu tarafı var. Fakat kaldı ki işin o tarafında kazma vurulacak duruma gelemedik bile. Bu şekilde, bu seviyede bir takımı yaşatmak neredeyse imkansız. Ligimizde belediyelerin ve bakanların çok ciddi şekilde desteklediği takımlar var. Bu ortamda ekonomik olarak zaten çok zordayız. Onlardan bahsetmiyorum bile ama bir spor kulübüne fiziki olarak sunulması gereken şartları kendi oyuncularıma sağlayamıyorum. Bu da beni çok üzüyor. Benim futbolcum antrenmandan sonra yemek yemeden gitmek zorunda veya yemeğini soyunma odasında yemek zorunda. Takımımızın toplantı yapacak durumu yok. Bu da beni açıkçası yılma noktasına getirdi. Bu basit koşullara ulaşmak için bile insanın onurunu kıracak şekilde mücadele etmek zorunda kaldım. Sadece bir saat antrenmana çıkıp soyunma odasında soyunmak için bile bu durumlara maruz kaldık. Antrenmana halı sahaya gider gibi gidiyoruz.”

Takım Kurmak Kolay!

“Biz çok önemli oyuncuları aldık. Mesela bu sene yaptığım transferler arasında Nikola Dovedan var. Bundesliga’da 25 maçı var. Yani Süper Lig’e almak bile çok zor. Böyle bir oyuncuyu 1. Lig’e getirdik ama bu şartlarda motive tutmak çok zor. Portekiz Süper Ligi’neen Comacho, çok değerli ve önemli bir oyuncu. Beşiktaş’ın eski oyuncularından Berkay’ı transfer ettik, çok iyi bir oyuncu. Ahmet Sivri çok özel bir oyuncu ve önümüzdeki sezon eminim ki bütün takımların ilgisini çekecek ve transferin gündeminde olacak. Yani dediğim gibi takım kurmak çok zor bir şey değil.”

Her Takım İddialı!

“1. Lig bu sene gerçekten çok zorlu geçefek. Yeni Malatyaspor’un durumunu bilmiyorum ama geriye kalan 19 takımın da çok ciddi şampiyonluk hedefinin olduğunu duyuyorum. Kadrolarına ve transfer etme biçimlerine baktığımda ona uygun hareket ettiklerini görüyorum. Çok çekişmeli, eğlenceli ve kaliteli bir sezon olacağını düşünüyorum. Marka değeri yerlerde diyoruz çünkü futbola şaibe bulaştırdılar: O yüzden hiç kimsenin hiç kimseye saygısı kalmadı ve ligimizde kötü göründü. 1. Lig’de Championship’ten daha fazla para ödeyen takımlar var. Yani aslında bizim ligimiz hiç öyle küçümsenecek bir durumda değil.”

Editör: Murat Çetin