Çorum Özel Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Şahatayi Şahin, yaptığı açıklamada toplumda çok yaygın görülen olan bel fıtığı hastalığı ve cerrahi tedavisi hakkında bilgiler verdi.
Açıklamasına bel fıtığının nasıl oluştuğunıu belirterek başlayan Opr. Dr. Şahatayi Şahin, “İnsan vücudunda omurların arasında disk adı verilen ve bir yastık görevi görerek omurların hasar almasını engelleyen yapılar bulunmaktadır. Zamanla omurlar arasında yastık görevi gören bu disklerde yaşlanma, ters hareketler yapma gibi çeşitli sebeplere bağlı olarak yırtılma ve yıpranma gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Oluşan bu yırtıklar ve yıpranmalar omuriliğe ve omurilikte bulunan sinirlere baskı yaparak bel fıtığına neden olabilmektedir. Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan hastalar çoğu zaman işyerindeki verimlerinin düşmesinden, uyku düzenlerinin bozulmasından ve yürümekte zorluk yaşamaktan şikâyet etmektedir” dedi.
BEL FITIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bel fıtığının 30- 50 yaş arasında ve erkeklerde daha sık görüldüğünü dile getiren Opr. Dr. Şahatayi Şahin, belirtilerini ise şöyle sıraladı:
“Alt bel bölgesinde ağrı: Ağrı şikayetleri öksürme, hapşırma veya uzun süre ayakta durma ile daha da kötüleşebilir. Ayrıca bel kaslarında spazm oluşabilir. Belden bacağa yayılan ağrılar: Bel fıtığının en önemli belirtilerinden biridir. Uyuşukluk: Bacaktaki ağrıya ek olarak uyuşma, keçeleşme gibi semptomlar görülebilir. Kas zayıflığı: Geç dönemde oluşmaktadır. Mesane veya bağırsak fonksiyonundaki değişiklikler: Nadiren görülür, bağırsak veya mesane işlevi de etkilenebilir. İdrar yapamamaya bağlı olarak mesane dolar ve damla damla idrar kaçırma ortaya çıkar.”
BEL FITIĞI RİSKLERİ NELERDİR?
Bel fıtığının, hastaların yaşam konforunu etkileyen ciddi bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Opr. Dr. Şahatayi Şahin, “Bel fıtığına erken dönemde müdahale edilmediği takdirde ilerleyen dönemlerde kalıcı sinir hasarları ve daha da bozulmuş omurga dizilimiyle daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkma ihtimali yükselebilmektedir” dedi.
BEL FITIĞI TANISI NASIL KONULUR?
Opr. Dr. Şahatayi Şahin, bel fıtığının tanısı ve tedavisi hakkında ise şun bilgileri verdi:
“Bel fıtığı tanısı için öncelikle hastanın şikayetlerinin dinlenmesi gerekmektedir. Ayrıntılı nörolojik muayene yapılması gerekir. Röntgen ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) de faydalı olmasına rağmen esas tanı aracı Manyetik Rezonans (MR) görüntülemedir. Ayrıca EMG tetkikinden de yararlanılmaktadır.
BEL FITIĞI AMELİYATSIZ TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Bel fıtığı, çoğunlukla istirahat, ilaç tedavileri (4-6 hafta) ve fizik tedavi ile ameliyata gerek kalmadan düzelebilmektedir. Bu tedavilere ek olarak bel bölgesine çeşitli enjeksiyon ve algolojik (ağrıya yönelik) tedaviler de yapılmaktadır.
BEL FITIĞININ CERRAHİ TEDAVİSİ NASIL YAPILMAKTADIR?
Açık ameliyat (diskektomi) artık çok nadiren yapılmaktadır. Bel fıtığı cerrahisinde genel kabul gören ameliyat şekli mikroskobik diskektomidir. Mikroskop eşliğinde küçük bir kesi ile açık ya da tüplerle ekartasyon yapılarak uygulanır. Bu yöntemle çevre dokular daha az zarar görür ve iyileşme süreci daha hızlı olur. Mikrocerrahi ile bel fıtığı ameliyatının mikroskop ve buna uygun mikro aletler kullanılarak yapılan bir ameliyat yöntemidir. Mikrocerrahi yöntemi hasta anestezi altındayken uygulanabileceği gibi uygun hastalarda belden aşağı uyuşturularak da yapılabilmektedir. Böylelikle anestezi riski yüksek olan ileri yaş ve ek hastalığı olan hastalarda bu işlem uygulanabilmektedir. Mikroskop yardımıyla 1-1.5 cm’lik küçük kesiler açılır. Özel cihazlar yardımıyla açılan bu kesilerden girilerek kas dokusu az miktarda sıyrılarak sinire baskı yapan fıtık temizlenir.
AMELİYAT SONRASI İYİLEŞME SÜRECİ NASILDIR?
Bel fıtığı ameliyatı sonrası hasta, 4-6’ncı saatte ayağa kaldırılır ve tuvalet ihtiyacını kendisinin giderebilir. Ameliyatın birinci gününde taburcu edilir. Hastanın mesleği ve işinin ağırlığına göre, üçüncü gün (hafif masa başı işi, kısa süreler) ile altıncı hafta arasında (ağır beden işi) iş yaşamına dönmesi beklenir. 12’nci haftadan itibaren giderek arttırılarak spor yapabilir.
AMELİYAT SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Öne ve yanlara doğru eğilme gibi hareketler yapılmamasını isteriz. Yerden bir şey alınacaksa, belden eğilmeden çömelerek alın, 3-5 kg’ı geçen ağırlık kaldırmayın, otururken bel boşluğunu dolduracak şekilde bir yastıkla destekleyin ve uzun süre oturmayın, soğukta kalmayın, açık pencere veya havalandırma önünde durmayın.”