GÜNCEL

Bakan Yardımcısı Çorum'da hangi ürünleri destekleyeceklerini anlattı

Tarımda yeni dönem üretim planlaması ve yeni destekleme modelinin üreticilere yönelik bilgilendirme toplantıları kapsamında Çorum’a gelen Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, çiftçilere üretim planlamasına göre destek verileceğini ve bu kapsamda her ne şart olursa olsun çiftçilere mazotun tamamını, gübrenin ise yarısını vermeyi taahhüt ettiklerini söyledi.

Tarımda yeni dönem üretim planlaması ve yeni destekleme modelinin üreticilere yönelik bilgilendirme toplantıları kapsamında Çorum’a gelen Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, çiftçilere üretim planlamasına göre destek verileceğini ve bu kapsamda her ne şart olursa olsun çiftçilere mazotun tamamını, gübrenin ise yarısını vermeyi taahhüt ettiklerini söyledi. 

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, "Tarımda Yeni Dönem, Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli" ile ilgili olarak Çorum’da çiftçiler ve tarımla ilgilenen kurum ve STK’larla bir araya geldi.

Toplantıda Gizligider, Çorum ve 14 ilçesinde, mazot ve gübre temel olmak üzere üreticilere verilecek yeni desteklerle ilgili detaylı bir sunum yaptı.

Gizligider; “Çorum ve bölgesinde nohut, mercimek, patates, soğan ve tek yıllık yem bitkilerine dönüm başı 244 lira temel destek ve yine 244 lira üretim planlama desteği olarak toplam dönüm başı 488 lira destek verilecek. Ayrıca arpa, buğday, tiritikale, yulaf, çavdar ve sulu yem bitkileri için de dönüm başı 634 lira destek verilecek. Eğer sertifikalı ekim olursa 122 lirada sertifikadan dolayı destek alacak yani arpa, buğday eken bir kişi 756 lira destek alacak. Ayçiçeği için ise dönüm başı 732 lira nakdi ödeme yapılacak.” dedi 

ÇORUM’DA BU ÜRÜNLERİ EKENLER DESTEK ALAMAYACAK
“Çiftçilere 3 aşamada destek verileceğini aktaran Gizligider, birincisi temel destek, ikincisi üretim planlama desteği, üçüncüsü ise sertifikalı tohum desteği olduğunu belirterek, yeni destekleme modeline göre Çorum ve bölgesinde aspir, kanola, kuru fasulye, dane mısır, pamuk ve soya eken çiftçilere ise destek verilmeyeceğini kaydetti.

Yeni üretim planlaması ile çiftçilerin ürünlerinin heba olmayacağını dile getiren Gizligider, Tarımsal Üretim Planlaması'nın 20 yıllık bir aklın ürünü olduğunu ifade ederek; “Üretim planlaması, 2015 yılından bu yana süzülen bir akılla, tecrübeyle ve sizlerle istişare yöntemiyle hazırlandı. Şu anda son 10 yılı çok daha yoğun çalışılmış bir planlama modeli ile karşı karşıyayız. Bu planlamayı yaparken, öncelikle kendimize yeterliliği temel kriter olarak aldık. Bunu sağlarken de tabana ana malzeme olarak 'su'yu yerleştirdik" diye konuştu

Küresel iklim değişikliği, nüfus artışı, savaşlar, büyük afetler nedeniyle dünyanın ve kaynak kullanımının değiştiğini anlatan Gizligider, halihazırda net tarım ihracatçısı olan ve tarımsal üretimde dünya ülkeleri arasında 17. sırada bulunan Türkiye'nin mevcut tarımsal üretim potansiyeli ve yakın geleceğe dair öngörüler ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Son 50 yılda dünya nüfusu iki katına çıktı. Fakat arazi ve su tam tersine azaldı. Kentleşme yüzde 37'den yüzde 57'ye çıktı. Türkiye'de bu oran daha yüksek. Yine dünyada doğal afetler beş katına çıktı. Bunların zararı ise 250 milyar dolar. Bunun tarım sektörüne etkisi ise doğrudan yüzde 50. 2050 yılına kadar dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak. Türkiye'nin nüfusu ise 105 milyon olacak. Yine bu süreçte, yılda 105 milyon turist ağırlamamız öngörülüyor. Bu projeksiyona göre; gıda talebine dayalı üretimin yüzde 70 olması gerekiyor. Bu üretim için su yüzde 15 daha fazla tüketilecek.

‘2030 YILINDA SU FAKİRİ ÜLKE OLACAĞIZ’
Ülkemizde su varlığı an itibariyle, 112 milyar metreküp. 1.313 metreküp kişi başına su düşüyor. Eğer su konusunda böyle devam edersek, 2030 yılında bu rakam su stresi dediğimiz, bin metreküpün altına düşecek. Türkiye coğrafyası, son 100 yıldır yaşamadığı kadar ağır travmalara gebe. Bir yandan 85 milyonu aşkın bir nüfusumuz var. Fakat muhatap olduğumuz kitle bununla sınırlı değil. Her yıl yaklaşık 55 milyon turist ağırlıyoruz, son 10 yılı aşkın süredir göçler dolayısıyla ülkemizde ağırladığımız başka bir kitle daha var. Dünyanın tarımsal gündeminde ne varsa, biz de etkileniyoruz. Bugün başta Akdeniz çanağı olmak üzere dünyanın gündemi tarımsal üretimin artırılması ve su yönetimi. Susuz hayat, susuz üretim yok.  Önce kendimize yeteceğiz. Bu nedenle, suyu merkezine alan, yönlendirici, katılımcı, öngörülebilir ve seçici bir üretim planlama modelini hayata geçirdik."

Toplantıda bir konuşma yapan Tarım ve Orman İl Müdürü Hayrullah Göktekin ise Çorum tarımı hakkında bilgi verdi. 

Çorum’un toplam arazi varlığının 551.284 hektar olduğunu ve Çorum’un tarımsal arazi büyüklüğü bakımından 81 il arasında 10. sırada yer aldığını aktaran Göktekin; “Bu alanın 110 bin hektarında (%20) sulu tarım, 441 bin hektarında (%80) ise kuru tarım yapılmaktadır. Arazi varlığının 414 bin ha alanında tahıllar ve diğer bitkisel ürünler, 14 bin ha alanında sebze üretimi ve 9 bin ha alanında meyve üretimi yapılmaktadır. Hayvan varlığı bakımından ise 209 bin adet büyükbaş hayvan sayısı ile 28. ve 268 bin adet küçükbaş sayısı ile 54. sırada yer almaktayız. Tarımsal üretim planlaması, tarım sektörünün hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliğini sağlama noktasında kritik rol oynamaktadır. Tarım gibi stratejik bir sektörde başarılı olmak rastgele bir üretimden ziyade iyi düşünülmüş, sürdürülebilir ve bilinçli bir üretim planlamasıyla mümkün olacaktır. Bu planlama sayesinde sadece toprak ve su gibi sınırlı kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanmakla kalmayacak, aynı zamanda iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla da mücadele edebilir hale geleceğiz. Unutmamalıyız ki doğru planlanmış bir tarım faaliyeti, hem çevreyi korur hem de ülkemizin ekonomik kalkınmasına ciddi bir katkı sağlar. İlimizin mevcut tarım potansiyeli ve üretim planlanması kayıtlılık, kalite, verimlilik ve sürdürülebilirlik kriterleri göz önünde bulundurularak 2025-2027 Bitkisel Üretim Planı kapsamına alınan ve 13 ana üründen; 7 ana ürün ve 6 çeşit yem bitkisi belirlenmiştir. Planlamaya esas ürünlerimiz buğday, arpa, ayçiçeği, nohut, soğan, mercimek, patates ile yem bitkileri grubu ürünleridir. İl hayvansal üretim planı ise kırmızı et, beyaz et, süt ve yumurta üretimi başlıkları altında değerlendirilmiş, 2024-2026 yıllarını kapsayan bir üretim planlaması oluşturulmuş; asgari ve azami üretim miktarları belirlenmiştir. Su ürünleri üretim planı ise ilimizde bulunan 20-25 adet irili ufaklı baraj, göl ve göletler arasında değerlendirilerek hazırlanmış, avcılığı ve yetiştiriciliği gerçekleştirilecek iç su ürünleri ve üretim miktarları belirlenmiştir. Doğal kaynaklarımızı koruyarak gelecek nesillere de sağlıklı ve verimli bir tarım alanı bırakmak hepimizin sorumluluğundadır. Tarımsal üretim planlaması sadece bugünün değil; geleceğin tarımını da şekillendiren bir adımdır.” ifadelerini kullandı.

Toplantı sonunda Bakan Yardımcısı Gizligider, Vali Yardımcısı Muhammmed Gürbüz, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci, Hayvancılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın ile birlikte üreticilerin sorularını cevapladı.