SAĞLIK

‘Astım ciddi bir halk sağlığı sorunudur’

Çorum Özel Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Abdullah Emre Nayman 7 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle yaptığı açıklamada astım hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Çorum Özel Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Abdullah Emre Nayman 7 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle yaptığı açıklamada astım hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından, her yılın Mayıs ayının ilk Salı gününün Dünya Astım Günü olarak kabul edildiğini belirten Uzm. Dr. Abdullah Emre Nayman, “Bu yıl da 7 Mayıs Salı günü Dünya Astım Günü olarak belirlenerek astım konusunda bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır” dedi.

Uzm. Dr. Abdullah Emre Nayman, açıklamasında astımın belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi:

ASTIM NEDİR?
Astım, tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde her 100 erişkinden 5-7’sinde, her çocuktan 13-15’inde görülmektedir. Her yaştan bireyi etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayabilen kronik bir hastalıktır. Hava yolları, ağız ve burundan başlar, nefes borusu ile devam eder. Nefes borusu akciğerlerde sağ ve sol olmak üzere iki ana dala (bronşa) ayrıldıktan sonra bir ağacın dalları gibi gittikçe incelen dalcıklara bölünür. Bu dalcıkların sonunda da havadan gelen oksijenin kana, kirli kandaki karbondioksitin de havaya geçtiği hava kesecikleri vardır.

Astım hava yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar (krizler) halinde gelen bir hastalıktır.

ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR?
Astım, her yaştan bireyi etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayan müzmin bir hastalıktır. Havayollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar halinde gelen bir hastalıktır. Ataklar dışında hasta normaldir. Astımda havayollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman, koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Krizde hava yollarını saran kaslar kasılır, ödem ve şişlik artar, ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden kıvamlı bir mukus (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir.

ASTIM HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Astımın başlıca belirtileri, nefes darlığı, hırıltılı solunum, kuru vasıfta bir öksürük ve göğüste baskı hissidir. Bu belirtiler elbette sadece astım hastalığında görülmez, ancak bu belirtilerin tekrarlayıcı nitelikte olması, genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkması, kendiliğinden veya ilaçlarla düzelmesi, mevsimsel farklılıklar göstermesi astıma özgüdür. Belirtmemiz gereken diğer önemli bir nokta ise hastaların ataklar dışında kendilerini iyi hissetmelidir. Astım belirtilerini ortaya çıkaran etkenlere tetikleyiciler denir. Astım belirtilerini tetikleyen faktörler her hasta için farklı olabilir. Bu nedenle hastalar kendilerini rahatsız eden bu etkenleri iyi bilmeli ve mümkün olduğunca onlardan uzak durmalıdır. Astımda sık görülen tetikleyiciler; üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjenler, sigara, hava kirliliği, ilaçlar, besin maddeleri, reflü, stres ve egzersizdir.

ASTIM ATAĞI (KRİZİ) NEDİR VE NASIL ANLAŞILIR?
Astım belirtilerinin ortaya çıkması veya varken daha artması ve bunlara solunum testlerinde bozulmanın eşlik etmesi astım atağıdır. Ataklarım çok büyük bir kısmı yavaş ilerler ve günler içinde gelişir. Hastaların çok azında ise ani başlangıçlı ataklar ortaya çıkar, hava yollarında ani daralma olabilir.

Özet olarak; düzenli hekim kontrolüne gidilir, verilen ilaçlar düzenli alınırsa atakları tamamen önlemek mümkündür. Göğüs hastalıkları hekimi tarafından, verildiği dozda inhalasyon yolu ile alınan ilaçlar güvenlidir. Tetikleyici faktörlerden uzaklaşmayan ve düzenli hekim kontrolünde olmayan hastalar ölümcül ataklar geçirebilirler.”