GÜNCEL

‘Asgari ücret geçinilebilir düzeyde olmalı’

Hak İş İl Temsilcisi ve Hizmet İş Şube Başkanı Mustafa Köroğlu, yaptığı açıklamada asgari ücret ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Hak İş İl Temsilcisi ve Hizmet İş Şube Başkanı Mustafa Köroğlu, yaptığı açıklamada asgari ücret ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2024 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için 11 Aralık'ta ilk kez toplanacağını kaydeden Mustafa Köroğlu, “2024 yılı için belirlenecek olan asgari ücretin şimdiden tüm işçi camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Toplumun ve çalışanların önemli bir kesimini ilgilendiren asgari ücret işçinin ailesiyle beraber insanca yaşayabileceği bir ücrettir. Yapılacak olan asgari ücretin biz işçileri işçi olarak değil bir aile olarak esas alınmasını istiyoruz” dedi. 

Asgari ücret belirlenirken ortalama evli 2 çocuğu olan 4 kişilik bir ailenin esas alınması gerektiğini ifade eden Köroğlu, Enflasyon artı ciddi bir iyileştirmeyle  2024 yılı asgari ücreti belirlemek gerekiyor. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız yüksek enflasyon  koşullarının yarattığı gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır. 
Asgari ücret, toplumun sosyal modelinin; asgari yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsurudur. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyi belirleme aracıdır. Ancak ülkemizde uygulanan asgari ücret,  emek piyasası için bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır. Yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılacak artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarını daha iyi bir hale getirmesi gerekmektedir” diye belirtti.

Hak İş İl Temsilcisi ve Hizmet İş Şube Başkanı Mustafa Köroğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan işverenler için de şunu söylemek gerekiyor: İşverenlerimiz, bu ülkenin müteşebbisleri, dünyanın yaklaşık 150’den fazla ülkesine ihracat yapıyorlar. İşverenlerimizin asgari ücret tespit komisyonu süreci içerisinde insan onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlemeleri gerekmektedir. İşveren açısından rekabet gücünün zorlanacağı düşünülmeden geçinilebilir bir asgari ücretin belirlenmesi gerekmektedir. Bu gün dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz ve bütün bu başarı öyküsünün içerisinde işçilerin ve emekçilerin önemli bir payı vardır. Bu paydan işçilerin de azami düzeyde yararlanma hakkı vardır.

‘VERGİ %10’DA SABİTLENMELİ’
Enflasyonun yüksek olduğu bu dönemde verginin sabitlenmesini ve bu dönemde çalışanların, emekçilerin, ücretlilerin vergilerinin yüzde 10 ile sınırlandırılarak yüksek enflasyona karşı en az hasarla çıkılmasının sağlanması gerekmektedir. Bu yapılırken bir taraftan da köklü bir vergi reformuna ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyoruz. Özellikle çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınan ve aile yükümlülüklerini de dikkate alan bir modelin ülkemize kazandırılmasını istiyoruz.

‘KAPSAM DIŞI BIRAKILAN TAŞERON EMEKÇİLERE KADRO VERİLMELİ’
696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kadroya geçişi yapılırken kamuda çalışan taşeron emekçilerin bir kısmı farklı gerekçelerle kadro kapsamına alınmamıştır. Kapsam dışında tutulan emekçilerimizin halen alt işveren işçisi olarak çalışmaya devam etmesi bizim için büyük bir üzüntü kaynağıdır. KİT ve bağlı ortaklıkları yanında hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışan  emekçi kardeşlerimiz kadro kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu durum ne yazık ki uzun yıllardan bu yana işçilerin mağduriyetine neden olmuştur. HAK-İŞ olarak, kapsam dışı bırakılan taşeron işçilerin de bir an evvel kadroya geçirilmesi talebimizdir. 696 sayılı KHK ile kadro alan üyelerimizin nakil ve tayin konusunda yaşadıkları sorunların bir an evvel çözüme kavuşturulmasını ve becayiş hakkı verilmesini istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında eskiden beri çalışan ve 696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarına geçişleri yapılan bir kısım işçilere 6772 sayılı kanun gereği 52 yevmiye tutarında ilave tediye ödemesi yapılmaktadır. Ancak, mahalli idarelerin sürekli işçi kadrosunda çalışmakta olan işçilere ilave tediye ödemesi yapılmamaktadır. Kapsam dışında bırakılan mahalli idarelerin şirketlerinde çalışan işçilere de ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Hak-İş olarak, ilave tediye ile ilgili sorunlar ve taleplerimiz, 696 sayılı KHK’nın yayınlandığı 24 Aralık 2017 tarihinden sonra, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına ve yetkililere iletilmiştir. Yaptığımız görüşmeler ve çözüm önerilerimiz neticesinde, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından, mahalli idarelerin şirketlerinde çalışan işçilere de ilave tediye ödenmesi yönünde düzenleme yapılacağı bildirilmiştir.  Ancak, 696 sayılı KHK’nın üzerinden altı yıl geçmesine rağmen, sorunun çözümü için bir adım atılmamıştır.  6772 sayılı yasanın en kısa sürede ihtiyaca uygun şekilde yasal düzenlemesi gerekmekte ve mahalli idarelerde çalışan işçilerin ilave tediyeden faydalanması gerekmektedir.”