Yeniden Refah Partisi Batı Karadeniz Bölge Başkanı, son yerel seçimde ise Çorum Belediye Başkan Adayı olan Av. Yaşar Anaç, Çorum gündemindeki inşaat projelerindeki usulsüzlük iddiaları üzerine açıklama yaptı.
Açıklamasında Çorum Belediyesini eleştiren Yaşar Anaç, belediyenin açıklamalarının kamuoyunda oluşan endişeleri ortadan kaldırmaktan uzak ve yetersiz olduğunu söyledi.
31 Mart yerel seçimlerinde 20 bin seçmenin oyunu aldığını hatırlatan Anaç, belediyenin kamuoyunu rahatlatacak bir açıklama yapmadığı için düşüncelerini ifade etme gereği hissettiğini kaydetti.
Anaç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yaşanan bu olaylar en basit tabirle son 25 yılda toplumsal yozlaşmanın ve rant uğruna siyasal çürümenin geldiği boyutu göstermektedir. Bu olaylarla ilgili olarak Çorum Belediyesinin aşkla yaptığı açıklamalar, kamuoyunun ve bizim kafamızda oluşan endişeleri ortadan kaldırmadan uzak ve yetersizdir.
Öncelikle Çorum belediyesi skandalı kendi bünyesindeki Yapı kontrol müdürlüğünce ortaya çıkarıldığını bir meziyetmiş gibi anlatsa da yap denetim şirketleri ile birlikte zaten denetim sorumlulukları yok mudur?
Çorum Belediyesi skandalla ilgili bir mühendis hakkında suç duyurusunda bulunmuşken bu mühendis dışında skandala karışmış başka kimseler var mıdır varsa bu kişiler ile yapı denetim şirketleri hakkında şikâyette bulunacaklar mı? Yine kendi bünyelerinde idari bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Skandala konu yapıların incelenme işi Türkiye' de teknik üniversiteler, inşaat mühendisliği bölümü olan fakülteler, bağımsız denetim yapabilecek kurum ve kuruluşlar, inşaat mühendisleri odası gibi daha ehil yerler varken inşaat mühendisliği bölümü dahi olmayan bu konularda hiçbir yetkinliği bulunmayan Hitit Üniversitesinin seçilmesinin sebebi nedir?
Bahsi geçen 1609 parsel üzerinde 1481 yapının Çorum Belediyesi sistemlerinde belli iken bunların hangi yapılar olduğu neden açıklanmamıştır? Bu yapılardan ev alan insanların herhangi bir felakete maruz kalmaması adına tahliye dahil herhangi bir tedbir almayı düşünülmekte midir? Bu yapıların depreme dayanıksız çıkması halinde insanların mağduriyetini kimler ve nasıl karşılayacaktır?
Skandal olayın evveliyatı kamuoyunda konuşulduğu gibi 4-5 yıl öncesine mi dayanmaktadır? Bugüne kadar bu skandal neden tespit edilememiştir? 31 Mart seçimleri öncesi skandaldan Çorum Belediyesi haberdar olmuş mudur?
Yapıların inceleme sürecinin bağımsız ve sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için Çorum Belediye Başkanı ekibi ile birlikte istifa etmeyi düşünmekte midir? Ya da İçişleri Bakanlığınca bir kayyum atanması söz konusu olacak mıdır?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı skandala konu programda başka şehirlerde benzer yolsuzluklar yapılıp yapılmadığı ile ilgili bir çalışma başlatmış mıdır?
Tüm bu soruların sağlıklı bir şekilde cevaplanması ve kamuoyunun aydınlatılmasını bekliyoruz. Hem bir siyasetçi hem de hukukçu olarak gerek siyasal platformda gerekse hukuki platformda bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Her işte olduğu gibi belediyecilikte de işin ehline verilmesi gerektiğini rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın önce ahlak ve maneviyat sözünü, ne örgütçü ne heykelci ne de rantçı belediye ahlaklı belediye anlayışımızı tekrar hatırlatmak istiyor kamuoyuna saygılarımı sunuyorum.”
