Bu yazıda rehberlik ve psikolojik danışma alanını daha iyi tanıtmak ve sorunlarını fark ettirebilmek adına 5 kısa soruya yer verilmiştir. Soruları yanıtlamayı kabul eden ve kıymetli fikirlerini paylaşarak yazının hazırlanmasına katkıda bulunan Türk PDR-Der Çorum İl Başkanı Uzm. Psikolojik Danışman Aykut Aydemir'e teşekkürlerimi sunuyorum.
1- Okullarda görev alan okul psikolojik danışmanlarının sorumluluk alanlarından kısaca bahseder misiniz?
Psikolojik danışmanlar olarak öğrencilerimizin kişilik gelişimleri için sorumluluk alanlarımızda aktif çalışmalar yapmaktayız. Özellikle sosyal duygusal gelişimleri açısından aile ve arkadaşlık ilişkileri, sosyal ve psikolojik uyum olarak nitelendirilen konularda sıkça bireysel ve grup rehberlik çalışmaları yürütmekteyiz. Diğer bir gelişim alanı olarak da akademik ve kariyer gelişim alanları ortaöğretim sürecinde önem kazanmakta ve sorumluluk duygusuyla hareket ettiğimiz ve velilerimiz açısından beklentilerini karşılayacak önemli bir gelişim alanı olmaktadır.
Sorumluluk alanımız olan diğer bir kısım ise önleyici hizmetlerdir. Burada öne çıkan ise bağımlılıkla mücadele ve olası diğer problemli davranışların önlenmesidir. Burada seminer faaliyetleri kitlesel bir gelişim açısından çok kıymetlidir. İhmal ve istismarın önlenmesi, şiddetin önlenmesi ve diğer riskli durumların tespit edilerek hareket edilmesi okul psikolojik danışma ve rehberlik servislerini kritik konuma getirmektedir. Özellikle okullarda ihmal ve istismar konularının ortaya çıkışı bu servislerin aktif çalışması vasıtasıyla gerçekleşmektedir.
İyileştirici hizmetler olarak tanımladığımız sorumluluk alanımızda, bireysel psikolojik danışma ve psikososyal müdahaleler ile öğrencilere psikolojik destek hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca diğer bir önemli husus da koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanmasıdır. Mahkemeler tarafından çocuk yararına alınmış olan danışmanlık tedbiri kararlarının yürütülmesi okullarda psikolojik danışmanlar tarafından yapılmaktadır.
Sorumluluk alanı olarak ifade edebileceğim diğer bir alan ise destek hizmetlerdir yani veliler ve öğretmenler açısından müşavirlik hizmetleridir. Burada da dolaylı olarak öğrenci kişilik hizmetlerine katkıda bulunulmaktadır.
2- Her okulda okul psikolojik danışmanı olmalı mıdır? Neden bizlere ihtiyaç duyulmaktadır?
Her okulda öğrenci sayısına bakılmaksızın en az bir psikolojik danışman bulunmalıdır. Bireylerin kişilik gelişimi açısından en kritik dönem olan okul çağında hem öğrencilerin hem öğretmenlerin hem de ailelerin profesyonel olarak faydalanabileceği bir servis bulunması tüm paydaşlara güvenilir bir çalışma iklimi sunmaktadır. Ayrıca gelişimsel ve önleyici çalışmaların yine paydaşların kurumsal aidiyet duygularına temas edecek özellikler taşıması da oldukça kıymetlidir. Yaşam, güven ve aidiyet duygularının harcıyla yükselmektedir. Bu harcın en önemli parçası ise psikolojik sağlıktır.
3- Şu an alandaki güncel sorunlara baktığımızda atama, norm ve okuldaki ihtiyaçlar göze çarpmaktadır. Bir okul psikolojik danışmanı olarak bu sorunları siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda, yoğun nüfusa sahip il merkezlerinde genel olarak bir sorun yaşanmadığını hemen her okulda bir psikolojik danışman kadrosu ve normu bulunduğunu ifade etmek isterim. Ancak nüfus olarak yoğun okullarımızda belirlenen ikinci ve üçüncü psikolojik danışman norm sayılarında düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
Merkez ilçe haricindeki diğer ilçelerde durum biraz daha kritiktir. Öğrenci sayısının düşük olduğu okullarda psikolojik danışman normu açılmamakta ve öğrencilerle birlikte diğer paydaşlar da bu hizmetten mahrum kalmaktadırlar. Meslektaşlarımız açısından ise mevcut kadrosunun bulunduğu okul dışı görevlendirmeler ortaya çıkmakta ve aidiyet duygusu ile birlikte güven duyguları da sarsılmaktadır. Belirsizlik ikliminde çalışmak meslektaşlarımız açısından dezavantaj olarak belirmektedir, bu da tükenmişlik duygularını beraberinde getirmektedir. Mesleki doyum kavramı burada güven ve aidiyet duygusu ile sınanabilir.
4- Norm sorununu biraz daha detaylı açıklamak ister misiniz?
Yönetmelikte ifade edildiği üzere MADDE 21- (2), (b) (Değişik: 30/10/2017-2017/10939 K.) "İlkokullarda öğrenci sayısı 300, ortaokul, imam hatip ortaokulları ve anaokullarında öğrenci sayısı 150 ve daha fazla olanların her birine 1 rehberlik alan öğretmeni norm kadrosu verilir.". Bu norm sayılarında boş kalan kadrolar atamalar için de bir veri oluşturmaktadır. Sorunu oluşturan en önemli kısım ise kimi merkez ve diğer ilçe ve köylerde hiçbir zaman psikolojik danışman kadrosunun oluşmayacak olmasıdır. İkinci bir psikolojik danışman normu için ise beş yüz ve katları öğrenci mevcudu aranmaktadır. Biz, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini gözeterek tüm öğrenci ve paydaşlarımızın psikolojik danışma hizmetinden adil ve eşit bir şekilde faydalanması için norm sayılarının yeniden değerlendirmeye tutulmasını dile getiriyoruz. Okullarda psikolojik danışman kadrosunun oluşmasını engelleyen norm sayılarının ve yoğun nüfuslu okullarımızda ikinci ve üçüncü normların oluşması için de beş yüz ve katları öğrenci sayısının düşürülmesini talep ediyoruz.
5- Türk PDR-Der Çorum İl Başkanı olarak cevaplamanız gerekirse yöneticilerinden biri olduğunuz derneğin bu sorunlarla ilişkin faaliyetleri var mıdır? Nasıl bir yöntem izlenmektedir?
Bu hususta Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkanımız Sayın Mesut YILDIRIM ve yönetim kurulu üyelerimizin geçtiğimiz aylarda Bakanlık ziyaretinde Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf TEKİN'le görüşmelerinde bu sorunları dile getirdiklerini hatırlatmak isterim. Bunun dışında derneğimizin Genel Müdürlüklere de ziyaretler yaparak istişare halinde olduğunu ve diğer bakanlıklarda da Psikolojik Danışmanlar için artan kadro talebinde bulunduğunu ifade etmek isterim. Kadrolarımız açısından Milli Eğitim Bakanlığı'nın haricinde Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı önemli yer tutmaktadır. Öğrenci yapılanmamızın sosyal medya platformlarında kadro ve norm konularındaki çalışmaları da oldukça kıymetlidir, sahada enerjilerini oldukça verimli kullanmaktadırlar.
Bunun haricinde Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası ve Genel Başkanımız Sayın Oğuz ÖZAT'ın da psikolojik danışmanlar yararına, mevcut sorunlara çözüm getirilmesi açısından önerileri ile önemli desteğini görmekteyiz.
Sözlerimi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda her çocuğa, eğitimde fırsat eşitliği ilkesi ile en az bir psikolojik danışmandan faydalanması gerektiğini ifade ederek ve umut ederek sonlandırmak istiyorum. İl yönetim kurulu üyesi ve bir meslektaşımız olarak size de bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.