Acıma Hissini Kaybedenlerden Merhamet Beklenir mi?

Hamas-İsrâil arasında ki ateşkes anlaşması sağlanarak şimdilik sözleşme şartnamesinde ki esirler serbest bırakıldı. İsrail anlaşma gereği esirleri serbest bırakırken son dakikaya kadarda bombalamaya ve katliama da devam ederek birçok masumu da şehit etti.
Anlaşma Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda gerçekleşirken, Hamas'ın masaya oturmasını da Türkiye sağladı. Anlaşmanın her biri 42 gün olan 3 aşamadan oluşuyor. İsrail ise ikinci aşamanın müzakerelerinde anlaşmayı iki' ye indirmeye çalışmıştır. "İnsani aşama" olarak da anılan 42 günlük birinci aşama, İsrailli 33 esirin canlı veya ölü olarak teslim edilmesini içeriyordu. Bu aşamada İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde girdiği çoğu bölgeden çekilecek. Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ilk gününden itibaren İsrail ordusu, yerleşim bölgelerinin dışına çekilecek. İsrail'in insansız hava araçlarının (İHA) uçuşları da günlük 10 saat duracak, esir takasının olduğu günlerde ise İHA ların uçuşu 12 saat duracak. Ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasında, İsrail ordusunun saldırılarının kalıcı olarak durdurulması ve Gazze den tamamen çekilmesi ilan edilecek. Daha sonra Gazze Şeridine açılan sınır kapıları yolcu ve ticari geçişlere açılacak. Bu anlaşma gereği de sınırda bekletilen gıda maddesi yüklü tırlar Gazze'ye girmeye başlayacak. Beklenen anlaşmanın yürürlüğe gireceği ilk günden itibaren Gazze Şeridi'ne günlük insani yardım yüklü 600 tırın girişine izin verilecek, 50'si yakıt yüklü olacak. Anlaşmaya göre, günlük insani yardım yüklü 300 tır Gazze Şeridi'nin kuzeyine girecek. İnsani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi ateşkes ve esir takası anlaşmasının 3 aşaması boyunca devam edecek. Anlaşmanın yürürlüğe gireceği ilk günden itibaren Filistinlilerin güneyden kuzeydeki evlerine dönmelerine izin verilecek. Ayrıca Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde hareket özgürlüğü olacak. Arabulucu ülkeler aynı zamanda anlaşmanın garantörü de olacaklar. Şeklin de ama yakan, yıkan, öldüren, soy kırım uygulayarak hiçbir güven vermeyen ve merhamet duygusunu yitirmiş olan İsrail'e nasıl güveneceğiz.
Hiçbir sözünde durmayarak hiç bir güven vermeyen İsrail' in bu antlaşmalara sadık kalacağını zannetmiyoruz ama inşallah bu sefer sözünde durur da mazlum Filistin halkıda bir nefes alarak yıkıntılar arasında kendilerine gelmeye başlarlar. Eğer anlaşma hayata geçerse bölgede yaşayan müslümanlar için bir nefes alma fırsatı da doğmuş olacaktır. Bölgedeki insanlar evlerine dönebilecek, şehirlerini yeniden inşa edebileceklerdir ama çoğunluğu kadın ve çocuk olan elli bin şehidin acısı da öyle kolay kolay unutulacak gibi değildir.
Filistin topraklarında yaşayanlardan şunu da gördük ki islâm dünyasının en azimli, en mücadeleci, en şuurlu, en sabırlı insanları Gazze'li müslüman kardeşlerimizmiş. Uzun süren bir katliam karşısında îmân güçlerini, Allah'a itimatlarını hiçbir zaman kaybetmeyerek mücadelelerine devam ettiler. Onların îmân güçleri ve Allah'a (cc) tevekkülleri, Siyonistlerin esiri olan batılı yöneticilere rağmen bütün dünyada karşılık bularak yankılandı. Bilhassa İspanya'nın net duruşu Endülüs geçmişlerini bizlere hatırlatırken, Avrupa ülkelerinin ekser çoğunluğunda da İsrail'in katliamına karşı çok sert ve ses getiren protestolarını da gördük. Bölge müslümanları, zaferin çoğunlukta değil îmân kuvvetinde olduğunu da gösterdiler. Bu anlaşma ile İsrail'in büyüsü bozulurken, bölgede şehit olanlar ise gülerek şehadete nasıl yürüneceğini göstermişlerdir. İsrail'in hiç de sanıldığı gibi yenilmez bir güç olmadığını da ispatlamışlardır. İslâm âlemi ve bütün dünya Şeyh Ahmet Yasin'i, İsmail Haniye'yi, Yahya Sinvar'ı dâimâ hürmetle hatırlayacak ve Gazze'li çocuklar onların hâtıralarıyla dâvâyı daha ileri taşıyacak, büyük zaferlere koşacaklardır inşallah. Bu arada İran'ın da İsrâil ve Batı dünyası ile danışıklı döğüş yapan bir kâğıttan kaplan olduğunu da tüm dünya ve İslâm âlemi de görmüş oldu.
Müslümanlar tarih boyunca sayılamayacak kadar çok fetihler kazanmışlardır. Feth ettikleri yerlerin hiç birisinde bu günkü Yahudilerin yaptıkları katliamları, zulümleri, yıkımları yapmamış, hiçbir havra veya kiliseyi de kapatmamışlardır. Hatta her türlü kolaylığı ve imkânı da sunarak Yahudiler havralarında, Hristiyanlar da kiliselerinde istedikleri şekilde ibadetlerini yapabilir demişlerdir. Siyonist İsrail ise bu gün müslümanların onuru ve ilk kıbleğâhı olan Mescidi Aksa da bile insanlarımızın ibadet etmelerine musade etmiyor. Çünkü onlara göre her Filistinli onlar için potansiyel bir suçludur. Terör devleti İsrail bilmiyor ki zulümle hiçbir devlet uzun süreli olarak ayakta duramamıştır. Yine biz biliyoruz ki arşa ulaşan mazlumların ahı yerde kalmaz. Herkesin kendisine göre bir hesabı vardır. Cenabı Mevlanında bir hesabı vardır amma hiç kimsenin hesabına benzemez. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir soy kırım yaparak savaş suçu işleyen İsrail'in sonunu da İnşallah görürüz.
Ey Yüce Rabbimiz Dünyanın zorluklarına, sıkıntılarına, meşakkatlerine, zamanın felaketlerine ve zalimlerine karşı mazlumlara yardım eyle. Ebedi yurt olan ahiret âlemini bizim için aziz eyle. Çaresiz müminleri de zalimlerin şerlerden muhafaza eyle. Mazlumlara musallat olan hainleri, açgözlü katilleri de kahrı perişan eyle. Müslümanlar üzerinde oynanan oyunları göremeyen, Ümmeti Muhammed'e de feraset ve basiret nasip eyle. "…Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevla'mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara286) Allah'ım bizlere merhamet eyle, bizler aciz kullarız, elimizden bir şey de gelmiyor. Bedirde olduğu gibi Gazze'li kardeşlerimize sen yardım eyle. Ümmet-i Muhammed'in umut ve beklentilerini boşa çıkarma. Bir tarafta dünya müslümanlarının da onurunu kurtarmak için canlarıyla, mallarıyla mücadele veren bir avuç mazlum, masum bir topluluk ve onları korumaya çalışan Hamas. Öbür tarafta ise gücü elinde bulunduranları da arkasına alan gözü dönmüş, kudurmuşçasına saldıran, hem de dünyanın en gelişmiş silahları ile her türlü imkâna sahip yakan, yıkan, öldüren bir terör devleti var.
Bütün dua ve temennimiz odur ki terör devleti israil'in sözünde durarak antlaşmaya sadık kalmasıdır.